Gözleri görmeyen ve kulağının birinde de işitme kaybı yaşayan Ramazan Güneş, gazilik maaşıyla geçinip, kendi imkanlarıyla ihtiyaçlarını karşılıyor. 2010 yılında er olarak vatani görevini yaptığı Gürpınar’da terhisine 4,5 ay kala terör örgütünce tuzaklanan mayının patlatılması sonucu ağır yaralanan 30 yaşındaki Ramazan Güneş, Niğde’de annesi ve babasıyla birlikte yaşıyor. 2 yıl süren tedavisi süresince 17 kez operasyon geçiren ve uzun süre psikolojik tedavi gören Güneş, karanlık dünyasının aksine gülümseyen yüzüyle çevresine neşe saçıyor. Evlerine yaklaşık 200 metre uzaklıktaki camiye her gün tek başına gidip gelen Güneş, 17 silah arkadaşının içerisinde bulunduğu askeri aracın önünde arkadaşıyla dedektörle tarama yaparken tespit ettikleri mayının teröristler tarafından uzaktan kumandayla patlatıldığını anlattı. Güneş, "Her zaman mayın detektörüyle aracın önünden gitmezdik ama o gün nasıl olduysa aracın önünden gidiyorduk. Biz mayını görünce şüphelendik, durdurunca arkadan römork geliyordu, o arada uzaktan kumandayla onlar gözetliyormuş bizi patlattılar. Yanımdaki arkadaşım anında şehit oldu orada, ben de uzun süre yoğun bakımda yattım ama Rabbim bize şehadet şerbeti içmeyi nasip etmedi, bize de gaziliği nasip etti" dedi.
Şehit aile birimindekiler tarafından şehit evraklarının bile hazırlandığını söyleyen Güneş, 2 yılda 17 kez ameliyat olduğunu belirtti. Güneş, "İlk yaşadığım duygu zordu. İlk zamanlar sol gözümü görecek olarak biliyordum. Hep sol gözümü görecek umuduyla bekliyordum. Sol kulağımda işitme kaybı olduğu için bir kafaya bir kulak yetiyor, bir kafaya bir göz de yeter dedik ama Rabbim nasip etmedi. Allah bu günlerimizden geri koymasın, buna da şükür. İnancımız sayesinde ayakta kaldık’’ diye konuştu.
Güneş, "Vatanımız sağ olsun, milletimiz var olsun. Ben gözümü, kulağımın birini verdim. Gerekirse canımı da veririm vatanımız için. Şuan olsun yine giderim askere’’ dedi.
Bütün canlıları görmeyi özlediğini söyleyen Ramazan Güneş, evlenmek istediğini, ileride eşini ve çocuklarını görmeyi arzu ettiğini de belirtti.
Anne Ayşe Güneş ise, oğlunun tezkeresine yakın acı haberi aldıklarını, bir gözünü vermek istediğini anlattı. Anne Ayşe Güneş, "Biz birini görecek zannediyorduk, öğrenince ben gözümün biri bana biri ona, ikimize de yeter diyerek vermek istedim ama olmuyormuş. Ramazanım neşeli, Allah’a binlerce şükür içi neşe dolu. Küskün değil hayata, iman gücüyle küsmedi. ’Bu benim kaderimmiş, Allah bana bunu vermiş’ dedi, onu kabullendi. İsyankar olmadı hiçbir zaman ama bir eşinin de olmasını istiyoruz’’ dedi.
(İHA)
