Olay, 7 Haziran günü merkez Seyhan İlçesi'ne bağlı Meydan Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, olayın yaşandığı tarihten yaklaşık 3 hafta önce bir düğünde tanışan Deniz Aşkın ile Alper E., birbirlerinden hoşlanmaya başladı. Daha sonra tanıdıklarının aracılığıyla genç kızın ailesiyle tanışan Alper E., Lutfiye Aşkın'a kızı ile evlenmek istediğini söyledi. Alper E.'nin yaralama suçundan sabıkasının olduğunu öğrenen aile, kızını vermek istemedi. Bunun üzerinden bir süre geçtikten sonra 7 Haziran'da mahalledeki pazara giden Lutfiye Aşkın, eve döndüğünde kızını bulamadı. Kızını aramaya başladığını söyleyen Lutfiye Aşkın, olayı şöyle anlattı:
"Sabah birlikte kahvaltı yaptık. Sonra ben pazara gittim. Eve döndüğümde kızım yoktu. Komşularıma sordum. Onlar da 'Elinde telefonla sokağın köşesine doğru gitti' dediler. Sonra da kızım ortadan kaybolmuş. Kızım evden çıkarken, ne bir kıyafetini almış, ne de nüfus cüzdanını. Kaçacak olsa neden bunları almasın. Alper, kızımla evlenmek istedi ama karşı çıktık. Bu adamın kızımı kaçırdığından şüpheleniyorum. Ben kalp hastasıyım. Sürekli tansiyonum yükseliyor. Babası da hasta. Kızımın bir an önce bulunmasını istiyorum. Kızım kaybolduğu gün, yabancı bir numaradan aradı. Telefonda konuşmadı, ağladı. Sonra da telefonu kapattı. Kızımı tehdit edip, zorla tutuklarını düşünüyorum".
Kızının hayatından şüphe ettiklerini ve Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulunduklarını anlatan Luftiye Aşkın, "Kızım, arkadaşlarına 'Ben kaçarak ailemin başını eğdirmem' demiş. Bunu söyleyen bir kız, hiç kaçar mı? Kızımı kandırdılar. Onlardan sonuna kadar şikayetçiyim" dedi.
Kızı olmadan yaşayamayacağını belirten Aşkın, "Kızım ne olursun eve gel. Kimse sana bir şey yapmayacak. Yine ne varsa bizde var. O adamdan hayır gelmez sana" diyerek kızının eve dönmesi için çağrıda bulundu.
65 yaşındaki Alzheimer hastası olan Halil Aşkın ile evli olan Luftiye Aşkın, 1'i erkek 5 çocuk annesi. Tek katlı eski bir evde hasta eşi ve 3 çocuğuyla birlikte yaşayan Lutfiye Aşkın, oğlu Murat Aşkın'ın kazandığı para ile geçimini sağladıklarını söyledi.
