USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Röportajlar

Çocuk istismarı eğitim ile önlenir

Son olarak İzmir'de meydana gelen olayda, 10 yaşındaki Ceylin Atik, komşusu tarafından öldürülmüştü. Ceylin ne ilk, ne de son kurbandı. Maalesef pek çok çocuk kimi zaman sokakta tanımadığı insanlar, kimi zamansa en yakınında bulunan akrabaları tarafından istismar edildi, öldürüldü.  

Çocuk istismarı eğitim ile önlenir
21-06-2017 16:51
Google News
  • Mustafa Emre ÖZGEN / bursa.com

Yetişkin insanlar neden çocuklara yönelik suçlar işler? Ailelerinin dokunmaya kıyamadığı evlatlarına nasıl cani gözlerle bakabilir? Anlaşılması gerçekten güç olan bu konuyu, Uzman Klinik Psikolog Murat Aldan ile konuştuk.

Psikolog Aldan, istismar ve ihmal konularına değinirken, çocuklara yönelik yanlış davranışların sadece fiziksel istismardan ibaret olmadığını söylüyor. Barbie bebekler gibi dış görünüşü ön plana çıkaran ve insanları tek tipleştiren oyuncakların da çocuklar üzerinde olumsuz etki yaptığını söyleyen Aldan, istismar vakalarının ise genelde çocukların en yakınlarından geldiğine dikkat çekiyor.

"CİNSEL İSTİSMAR TOPLUMUN HER KATMANINDA VAR"

İstismar nedir? Hangi başlıklarda incelenir?

İstismar; fiziksel, duygusal ve cinsel olmak üzere üç başlıkta incelenir. Ayrıca bunlarla bağlantılı olarak gerçekleşen ihmal de istismar başlığında yer alır. Fiziksel istismar şiddet uygulaması olarak karşımıza çıkar. Bulguları oldukça nettir. Darbeler, yaralar uzman kişilerce incelendiğinde gerçekleşmesinden o yana geçen süre bile belirlenebilir. Tıpta bu bulgulara ekimoz denir. Ekimoz renklerinden fiziksel şiddetin ne zaman gerçekleştiği anlaşılabilir. Zaman zaman düştü ya da yaralandı denilerek getirilen çocuklar incelendiğinde aslında şiddete uğradığı ortaya çıkmaktadır.

İkinci istismar türü duygusal istismardır. Çocukla alay etme, okul ve sosyal ortamlarda uygulanan baskı, altından kalkamayacağı sorumluluk ve iş yükü duygusal istismar çeşitleridir. Fiziksel ve cinsel istismara uğrayan çocuklar aynı zamanda duygusal istismara da maruz kalmaktadır. Sekiz yaşında bir çocuktan çamaşır yıkamasını bekleyemeyiz. Neden yapmıyorsun, senden bir halt olmaz, işe yaramıyorsun gibi incitici sözler çocuğu duygusal istismara uğratmaktır.

Cinsel istismar ise bu olmaz diyeceğimiz, tahmin edemeyeceğimiz fakat toplumun her köşesinde, tüm sosyoekonomik düzeylerde meydana gelen bir olaydır. Çocuğun kendisine, kişiliğine ya da bedenine yönelik gerçekleştirilen eylemlerin sonucudur. Sözlü taciz de istismar çeşididir. Laf atmanın masumiyeti yoktur. Ayrıca çocuğun istemediği şekilde bedeninin bir bölgesine dokunulması da cinsel istismar şeklidir. Bu davranışlar öyle bilindiği gibi pejmürde, kötü giyimli insanlardan gelmez. Çocuğun tanıdığı, bildiği, güvendiği kişiler tarafından istismara uğraması daha olasıdır.

İhmal ise çocukların tek başına bırakılması, ilgilenilmemesi, güvenliğinin sağlanmaması, yaşından büyük işler verilmesi şeklinde gerçekleşir.

"İSTİSMARA UĞRAYAN BİREY AYNISINI BAŞKALARINA YAPABİLİR"

İstismara uğrayan çocuklarda davranış değişiklikleri meydana gelir mi?

Mağdur çocuklarda öfkelenme, kendini suçlama, üzüntü ve sıkıntı hali, kaygı gibi durumlar gözlenir. İstismara uğrayan çocuk, bunu ona yaşatanlara karşı öfkelidir. Kendine olan saygısında azalma meydana gelir. Ayrıca yaşadığı olumsuzlukları başkalarına uygulaması, başkalarına yönelik şiddet eylemlerine yönelmesi görülebilmektedir. İntihara yönelim, madde kullanımı, hepsi istismara uğrayan çocuklarda ihtimalle görülebilecek şeylerdir.

Bir çocuğa sürekli ‘güzelsin, alımlısın’ demek onun sürekli alımlı olması gerektiğine inanmasına, giyimine, kuşamına, kilosuna odaklanmasına, ‘dikkat etmezsem beni beğenmezler’ şeklinde düşünmesine neden olarak onu bir beden imajına sürükleyebilir. Ben Barbie bebekleri sevmem. Çünkü hepsi aynı tiptedir. Bez bebekler, insana daha çok benzeyen oyuncakları faydalı buluruz.

Biz incelediğimiz vakalarda çocukları dikkate alırız. Çocuklar daha somut düşündükleri için net bilgi vermeye daha yakınlar. Ergenler düşüncelerine hayal dünyalarını kattıkları için istediğimiz bilgilere ulaşmakta zorlanabiliyoruz.

Ben iki yaşında istismara uğramış çocukla da karşılaştım, 17 yaşında annesi tarafından pazarlanan çocukla da. Babası tarafından istismara uğradığını söyleyen bir çocuğun, annesi tarafından o şekilde konuşturulduğunu fark ettik. Anne ile baba boşanma aşamasındaymış. Anne çocuğa, babası tarafından istismara uğradığını söyletiyormuş. Bu da farklı bir istismar türü. 

"ÇOCUK YAŞADIKLARININ FARKINDADIR"

Mağdur çocuklar yaşadıklarını kimlerle paylaşabiliyor?

Ailesi ile ya da güvenlik güçleri ile paylaşabiliyorlar. Çocuk kimle yakınsa ona anlatıyor. Baba ile ilişkisi iyiyse babayla, anne ile iyiyse anneyle, öğretmeni ile iyiyse öğretmeni ile paylaşabilir. Karşılaşılan durumlarda ise emniyet güçlerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na ihbar yapılabilir. Çocuk İzleme Merkezleri'nde de işlem yapılmaktadır.

Küçük yaşlardaki çocuklar istismarın farkında oluyorlar mı?

Çocuk anne - baba tarafından bedenini koruması gerektiği öğretilmişse, farkına varıyor.

Tedavi süreci nasıl işliyor?

İstismara uğrayan destek psikoterapik desteğe ihtiyaç duyabilir. Bir çocuk davranış problemi yaşıyorsa gerektiği takdirde ilaçlı ve terapi destekli tedavi olabilir. Sadece terapi de olabilir. Bu konularda uzman görüşü önemlidir. İstismara uğramış çocuğun ruhsal durumunda da olumsuzluklar gözlenecektir. Psikolojisi bozulmamıştır şeklinde düşünmek yanlış olacaktır. 

"SADECE İDAM ÇÖZÜM DEĞİL"

Bursa'da durum nedir?

Türkiye'nin çoğu bölgesinde olduğu gibi, maalesef Bursa'da pek çok vaka ile karşılaşıyoruz. Çocuklar bu mağduriyeti hem ailesinden hem de çevresinden dolayı yaşayabiliyor. Maalesef her yerde rastlamak mümkün.

Çocuklara karşı işlenen suçlarda toplumun duyarlılığı çok daha fazla. Peki yaptırım ve yasalar yeterli mi? İdam cezası olmalı mı?

Her şeyin başının eğitim olması gerektiğini düşünüyorum. İdam ya da başka cezalar olursa olsun, bir kişi bununla ilgili, kendi psikolojisi ile ilgili sıkıntı yaşar ve dürtüsünü kontrol edemezse sonunda idam olsa da bunu yapabilir. Ama yaptırımların caydırıcı olması gerektiğini düşünüyorum. En ağır cezayı verseniz de siz toplumu, toplumun kalkınma düzeyini, eğitim düzeyini, bilinç düzeyini geliştirmeden idam da getirseniz vakaların tekrar yaşanması muhtemeldir. Ceza her şey olup bittikten sonra verilir. Sadece idam çözüm değil.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3287+53
2Fenerbahçe3285+57
3Trabzonspor3252+12
4Beşiktaş3248+4
5Çaykur Rizespor3248-4
6Başakşehir FK3246+4
7Kasımpaşa3246-2
8Sivasspor3244-5
9Antalyaspor3242-1
10Alanyaspor3242-5
11Adana Demirspor3240+5
12Samsunspor3238-6
13MKE Ankaragücü3237-1
14Kayserispor3237-9
15Konyaspor3236-11
16Hatayspor3233-8
17Gaziantep FK3231-15
18Fatih Karagümrük3230-6
19Pendikspor3230-28
20İstanbulspor3216-34