USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Büyüme ve Fed’in ardından sıra TCMB’de / Gedik Yatırım

Gedik Yatırım’dan piyasalara ilişkin haftaya bakış ve analizler:

Büyüme ve Fed’in ardından sıra TCMB’de / Gedik Yatırım
19-12-2016 12:27
Google News

Fed bir yıl aradan sonra faizlerde beklendiği gibi 25 baz puanlık artış gerçekleştirerek politika faizini %0,50-%0,75 aralığına çekti. Eylül ayından sonraki toplantıda faiz artışına yönelik beklentilerde ciddi bir artış gerçekleşmiş, ABD Başkanlık seçimlerini Trump’ın kazanmasıyla birlikte de faiz artış beklentisi yüzde yüz sınırına dayanmıştı. Bu nedenle Fed’in faiz artışı piyasa açısından sürpriz olmadı. Çok büyük bir şok etkisi yaratmasa da 2017 yılına yönelik faiz artışı beklentisi ikiden üçe çıkarıldı. Bu durum Trump beklentisi ile güçlenmeye başlayan dolar için itici güç oluşturdu ve dolar endeksi 103’ün üzerindeki rakamları test ederek Şubat 2003’ten sonraki en yüksek seviyesine ulaştı.  

 

FED ŞAHİN BİR TUTUM MU SERGİLEDİ? 

Trump’ın mali politikalara ağırlık vereceği, bu durumun da ABD’deki büyüme ve enflasyonun hızlanmasına neden olacağına ilişkin beklentiler nedeniyle yaklaşık aylarda küresel piyasalarda stresin artığı görülmüştü. Bu durum Fed’in faiz artıracağı beklentileri de yansımış, 2017 yılı için projeksiyonda değişim ihtimali konuşulmaya başlanmıştı. 2017’ye yönelik projeksiyonda faiz artışı beklentisinin ikiden üçe çıkmış olmasına rağmen, bu beklentinin artmasında üyelerin tamamının görüşlerinde radikal bir kayma olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Yellen da sunumunda katılımcılardan sadece birkaçının uzun dönemdeki federal faiz oranı tahminini değiştirdiğine dikkat çekmiştir. Bununla birlikte Yellen yaptığı sunumda da şu ibareye yer vermiştir: “Komite hedeflerimiz olan maksimum istihdam ile 2% enflasyon seviyesine dair sağlam ilerlemelerin gerçekleşmesinden sonra ılımlı bir faiz artışını olumlu görmüştür. Hedeflerimize ulaşmak ve başarılı olmak için, ekonominin gelişmesini kademeli faiz artışı ile garanti altına almayı beklemekteyiz. Tabi ki, ekonomik görünüm yüksek derecede belirsizlik barındırmakta ve buna bağlı olarak, ekonomik görünümdeki değişimlere ve buna dair risklere karşı faiz oranlarındaki değerlendirmelerini değiştirmektedir. Pek çok gözlemcinin farkında olduğu gibi, mali politikadaki değişiklikler veya diğer ekonomi politikasındaki değişiklikler ekonomik görünümü etkilemektedir. Ancak şu ana kadar bu politikaların etkisinin görülmesi için daha erkendir. Bundan da fazlası, mali politikada yapılan değişiklikler ekonomik görünümü ve para politikasının uygun rotasını etkileyen etkenlerden sadece biridir.” Bu açıklamada vurgulanan kademeli faiz artışı ve ekonomik görünümdeki yüksek belirsizlik ile mali politikalardaki değişikliklerin etkilerinin görülmek istenmesi Fed’in faiz artışı konusunda aceleci olmayacağını gösteriyor. 

Her ne kadar piyasa, 2017 projeksiyonu için bu toplantıya odaklanmış olsa da biz Fed tarafında asıl mesajların 14-15 Mart 2017’deki toplantıda verileceğini düşünüyoruz. 20 Ocak’ta Trump görevi fiilen devralması ve ilk icraatlarının görülmüş olması ile ortaya çıkacak mali politikalara göre Fed daha net bir tutum sergileyebilecektir. Bu nedenle Mart ayındaki toplantıda, bu toplantıdan alınan kararlarda radikal değişimler olma ihtimalini yüksek görüyoruz. 2017 yılına yönelik faiz artışı beklentisinin 2’den 3’e çıkmasına rağmen, kararın ardından yapılan açıklamaları da göz önünde bulundurduğumuzda Fed’in şahin bir tutuma geçtiğini söylemenin mümkün olmadığını düşünüyoruz.

 

%1,8 KÜÇÜLDÜK AMA… 

Türkiye 27 çeyreklik büyüme trendinin ardından 2016’nın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,8 daraldı. Son açıklanan bu veri ile birlikte ilk 9 ayın ortalama büyümesi %2,4 olmuş oldu. 2015 yılının %4 olan büyüme verisi de %6,1’e revize edildi. Yeni hesaplamada uluslararası standartlara uyum amacıyla, verilerin toplanmasından, derlenmesine, hesaplama yönteminden, baz yılına kadar bir çok değişiklik yapılmış durumda. 27 çeyreklik tendin ardından gelen bu daralmaya rağmen manşetleri büyüme hesaplamasında yapılan revizyon süsledi. Yapılan revizyonun tam anlamı ile yorumlanamaması ve eski yönteme göre hesaplanan rakamın ne olduğunun paylaşılmaması nedeniyle yılsonu ve gelecek yıla yönelik tahminlerde ilk defa çok ciddi farklılıklar oluşmuş durumda. Daha önce hesaplamalarda baz alınan sanayi üretimi verisinin de yeni seri ile birlikte tahminler üzerindeki etkinliği azalmış durumda. Bu nedenle gelecek birkaç çeyreklik dönemde bu değişimler tam olarak özümsenene kadar büyüme tahminlerinin çok geniş bir skalaya dağıldığını görebiliriz.

 

TCMB’NİN ZOR SINAVI 

Bu hafta içeride takip edeceğimiz en önemli gelişme Salı günü gerçekleşecek olan Para Politikası Kurulu toplantısı. Fed’in faiz artışı ve 2017 projeksiyonuna rağmen, haftasın son günlerinde TL’nin birçok gelişmekte ülke para birimine göre güçlü kaldığını söylemek mümkün. Buna karşın Dolar/TL önceki haftalarda anlık olarak görülen 3,60’ı göz ardı ettiğimizde kapanış bazında görülen en yüksek seviyelere oldukça yakın seyrediyor. Üstelik piyasa faizlerinde de ABD faizleri ile birlikte yükselişler de devam ediyor. Geçtiğimiz hafta 10 yıllık faizlerde son yılların en yüksek seviyeleri olan %11,50’nin üzerindeki rakamlar görülürken, 2 yıllık gösterge faizde de %11’in üzerindeki rakamlar test edildi. Bu yükselişlerle birlikte TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama faiz ile piyasa faizleri arasındaki makas da daha da açılmış oldu. Bu görünüm altında piyasada yayınlanan anketlerde TCMB’nin faiz kararı konusunda da bir kafa karışıklığı olduğu görülüyor. Bizim gibi TCMB’nin bu toplantıyı pas geçmesini bekleyenler olduğu gibi TCMB’nin faizlerde 25, 50 ve 75 baz puan artış yapabileceği beklentisini taşıyanlar da mevcut. Bu nedenle bu haftaki PPK toplantısından çıkacak karar piyasanın büyük bir çoğunluğu için sürpriz olacağı için piyasadaki etkisi de yüksek olacaktır. TCMB’nin alacağı karar kadar, kararla beraber yapacağı açıklama da oldukça kritik olacak. Gerekçesi iyi bir şekilde açıklanmadan yapılacak bir faiz artışı, TCMB’nin çaresiz kaldığı şeklinde yorumlanabilecekken, aksi bir durum da kurlarda yeni bir yükseliş dalgasına enden olabilir. Bu nedenle TCMB’nin bu hafta alacağı kararın son dönemlerin en kritik kararlarından biri olacağını düşünüyoruz.

 

DOLAR/TL KRİTİK SEVİYELERDE 

Önceki hafta zirve seviyelerinde aşırı volatil bir seyir izleyen Dolar/TL’de, geçtiğimiz hafta volatilitenin göreceli olarak azalmasına karşın ana hatlarıyla 3,45-3,55 aralığındaki dalgalanma devam etti. Cuma akşamı yurtiçi piyasalarda işlemler 3,50 civarında sonlandı. Yukarıda bahsettiğimiz üzere bu hafta kur için en kritik sürecin Salı günkü TCMB Para Politikası Kurulu toplantısı olduğunu düşünüyoruz. Toplantı öncesinde ve sonrasında kurlarda sert hareketler görebiliriz.  Yurtdışında ise 103 ile Şubat 2003’ten sonraki en yüksek seviyelerini test eden Dolar endeksi ve gerek ABD’de gerekse Türkiye’de artan faiz oranları kurlar, Dolar/TL’de yukarı yönlü hareketi zorlamaya devam ediyor. Önceki hafta Dolar/TL kurunda 3,60’a yakın rakamlar test edilse de kapanış bazlı zirvelerin bulunduğu 3,55 civarı bu hafta izleyeceğimiz ilk önemli direnç noktası olacak. Herhangi bir neden ile bu seviyenin üzerinde kapanış ihtimali doğacak olur ise yukarı yönlü hareketlerin güçlendiğini görebiliriz. Aşağıda ise geçtiğimiz hafta da test edilen 22 günlük kısa vadeli ortalamanın bulunduğu 3,45 güçlü destek konumundadır. Bu hafta 3,45-3,55 aralığındaki bu kanalın kırılması durumunda, kırılma yönünde kanal boyu kadar bir hareket görülme ihtimali artacaktır. Bu da 3,45’in kırılması durumunda önceki hafta test edilen 3,35’in yeniden test edilmesi ya da 3,55’in kırılması durumunda da 3,65 civarında yeni bir zirve oluşması anlamına gelmektedir. Bu nedenle kurda kısa vadede yüksek volatiliteye hazır olunmalıdır.

 

BIST 100 FAİZ VE KURA RAĞMEN GÜÇLÜ  

Geçtiğimiz hafta doların uluslararası piyasada güç kazanmasına ve gerek yurtdışında gerekse de içeride faizlerin yükselmesine rağmen BIST’in güçlü durduğunu gördük. BIST 100 endeksi 75 bin civarından başladığı haftayı, 77,500 civarından tamamladı. Endeksteki güçlü görünümde Avrupa Konseyi’nden Türkiye’ye yönelik olumsuz bir açıklamanın çıkmayacağı beklentisinin etkili olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın gerek faizler gerekse de kurlardaki hareketleri göz önünde bulundurduğumuzda endeksin yukarı yönlü potansiyelinin sınırlı olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle kısa vadede bu yükselişin ardından başlayabilecek bir düzeltmeyi de göz önünde bulundurarak, mevcut pozisyonların devamında mutlaka bir kar alım stobu belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Teknik olarak baktığımızda da 50 ve 100 günlük ortalamanın da bulunduğu geçtiğimiz haftalarda da güçlü destek/direnç olarak çalışan 76,500’ün kırılması durumunda aşağı yönlü hareketin yeniden sertleşebileceği görülmektedir. Bu nedenle bu seviyenin altında bir kapanış ihtimali doğması durumunda temkinli olunmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.  

 

TAHVİL VE BONO PİYASASI 

Geçtiğimiz haftaya %11.09 seviyesinden başlayan 2 yıl vadeli gösterge faiz, hafta içinde en yüksek %11.38, en düşük %10.84 seviyesini görerek haftayı %10.84 seviyesinden tamamladı. 10 yıllık tahvil faizi ise haftaya %11.43 seviyesinden başlayarak, en yüksek %11.76, en düşük %11.33 seviyelerini görerek haftanın kapanışını %11.36 seviyesinden yaptı. Özetle, hafta boyunca 2 yıl vadeli gösterge tahvil faizinin ve 10 yıllık tahvil faizinin bir önceki haftada başlayan düşüş eğilimini koruduğunu söyleyebiliriz. FED’in geçtiğimiz hafta aldığı faiz artırma kararı sonrasında tahvil faizlerinde aşağı yönlü hareketler görülmeye devam ediyor. Bunun yanı sıra Hazine tarafından, Salı günü 2 yıl ve 9 yıl vadeli 6 ayda bir kupon ödemeli tahvil ihaleleri gerçekleştirildi. İki ayrı borçlanma ihalesinde ROT dahil toplam 3.22 milyar TL borçlanma yapıldı. 2 yıl vadeli tahvil ihalesinde Ortalama Basit Faiz 10.91 %, Ortalama Bileşik Faiz 11.21%, 9 yıl vadeli tahvil ihalesinde ise ortalama basit faiz  %11.24, Ortalama Bileşik Faiz  % 11.55 olarak gerçekleşti. Bu hafta yurtiçi piyasalarda gözler salı günü yapılacak Merkez Bankası toplantısında alınacak kararlarda olacak. 

 

ARALIK VADELİ BIST 30 SÖZLEŞMESİ 

Aralık vadeli endeks kontratı hafta içinde 91,825  ve 95,675 arasında dalgalanarak haftayı 95,100 seviyesinden kapattı. Endeks kontratında 734.672 işlem oldu. Açık pozisyon sayısı 154 azalarak 391.792 olarak gerçekleşti. Hafta içinde yukarı yönlü volatil hareketlerin görüldüğü endeks kontratında destek olarak 91,825 ve direnç olarak 96,575 önemli seviyeler olarak görülmektedir. Günlük grafikte kısa vadeli hareketli ortalamaların yukarı yönlü bir eğilime sahip oldukları görülüyor. Aşırı alım satım osilatörlerinden RSI kendi ortalaması üzerinde ve aşırı alım seviyesine yakın hareket etmektedir.  Orta vadeli trend göstergelerinden MACD pozitif bölgede, triggeri üzerinde yukarı yönlü seyrine devam etmektedir. Önümüzdeki hafta içinde düşüşlerde   93,750 ve 91,825 destek olarak takip edilebilecek seviyeler olarak görünürken yukarı yönlü hareketlerde direnç olarak  96,575 ve 98,975 seviyeleri izlenebilir.  Kontratın 96,575 direncini yukarı kırarak bu seviyenin destek olarak çalışması durumunda yukarı yönlü harekette ivmelenme görülebileceğini düşünüyoruz. 93,750 desteğinin aşağı kırılması ise short yönlü beklentiyi artıracaktır.     

 

Geçtiğimiz Haftanın Öne Çıkanları:

FED TOPLANTISI KÜRESEL PİYASALARIN ODAĞINDA YER ALDI 

13 - 14 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen FOMC Toplantısında, gösterge faiz olan federal fon oranı 25 baz puan artırılarak, %0,25 - %0,50 bandından %0,50 - %0,75 bandına yükseltildi. Piyasadaki genel beklenti faiz oranlarının 25 baz puan yükseltilmesi yönündeydi ve alınan faiz kararının piyasadaki genel beklenti ile uyumlu olduğu görüldü. Piyasalar faiz kararının yanında Fed’in 2017 yılına dair sunacağı projeksiyona odaklanmıştı. Özellikle 2017 yılında gerçekleşmesi planlanan faiz artırımlarının sayısı küresel piyasaların beklediği en önemli açıklamaydı. Fed yetkililerinin tahminlerinden oluşan noktasal grafikte, 2017 yılında 3 faiz artırımı gerçekleşmesi yönünde tahminlerin ağırlık kazandığı görüldü. Piyasanın genel beklentisi ise 2017 yılının ilk yarısında 1, ikinci yarısında 1 olmak üzere toplam 2 faiz artırımı yönündeydi. Genel beklentiden sınırlı da olsa sapma gösteren 2017 faiz artırımına yönelik tahminler doların küresel piyasalarda değer kazanmasına ve borsalarda aşağı yönlü hareketler izlenmesine neden olurken, DXY 103 seviyelerine yükselerek yaklaşık son 13 yılın en yüksek değerlerini test etti. 2017 yılına dair sunulan projeksiyonlarda enflasyon, işsizlik ve büyümeye dair beklentilerde ortaya konuldu. Enflasyon hedefinin güçlendiği ve bu durumun işsizlik oranının daha da düşmesi ve yeni başkan Donald Trump'ın vergi indirimleri ve altyapı harcamalarının artırılacağına ilişkin taahhütleri enflasyon hedefinin güçlenmesindeki temel nedenler oldu. Bu yıla ilişkin ortalama enflasyon beklentisi %1,3'ten %1,5'e yükseltilirken, gelecek iki yıla ilişkin enflasyon beklentileri değiştirilmeyerek, sırasıyla %1,9 ve %2,0 olarak sabit bırakıldı. FOMC üyelerinin ortalama işsizlik oranı beklentileri bu yıl için %4,8'den %4,7'ye ve 2017 için %4,6'dan %4,5'e çekildi. Bu yılki ortalama büyüme tahmini ise %1,8'den %1,9'a çıkaran Fed, gelecek yılki büyüme beklentisini de %2,0'den %2,1'e yükseltti. Fed, 2018 ve 2019 büyüme projeksiyonları ise sırasıyla %2 ve %1,9 olarak belirledi.  

Geçen hafta Fed toplantısının yanında İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) aralık ayı toplantısı da piyasalar tarafından takip edildi. 15 Aralık’ta gerçekleştirilen toplantıda İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini değiştirmedi ve varlık alım hedefini 435 milyar sterlinde tuttu. Alınan karar sonrası yapılan açıklamada sterlinde son dönemde görülen yükselişin gelecek yıl enflasyonda yavaş yükseliş anlamına gelebileceğini belirtilirken, aynı zamanda tüketici harcamalarının zayıflaması ve Brexit belirsizliğinin olumsuz etkisiyle ekonominin 2017 yılında yavaşlayabileceği belirtildi.

Yurt İçinde Büyüme, Cari Açık ve İşsizlik Rakamları Takip Edildi 

Geçen hafta pazartesi günü yurt içinde 3. Çeyrek büyüme ve ekim ayı cari açık verileri takip edildi. 3. Çeyrek büyümeye yönelik piyasadaki genel beklentiler, sıfıra yakın bir büyüme ile sıfıra yakın bir küçülme arasında yer almaktaydı. Açıklanan büyüme rakamı ise piyasa beklentilerinden ciddi bir sapma göstererek -%1,8 olarak açıklandı. 2009 yılının 3. Çeyreğinden beri yani 27 çeyrektir Türkiye ekonomisi ilk kez küçülmüş oldu. Açıklanan büyüme verisinde dikkat çeken diğer bir nokta da hesaplanma yönteminde değişikliği gidilmesi oldu. TÜİK AB yönetmeliklerine (ESA 2010) uygun olarak yapılan revizyon çalışmalarının tamamlandığını ve açıklanan büyüme verisinin ESA 2010'a uygun şekilde üretim, harcama ve gelir yöntemiyle hesaplandığını açıkladı. Yeni hesaplama yönteminde baz yıl olarak 2009 yılı kabul edildi. Yapılan hesaplamada askeri harcamalar, Ar-Ge yatırımları hesaplamaya dahil edilirken, ev sahipleri sanki kirada oturuyormuş gibi kabul edilerek milli gelire dahil edildi. Geçilen yeni hesaplama yöntemi dikkate alınarak 2015 yılının tamamı ve 2016 yılının ilk yarısındaki rakamlar revize edildi.  Yapılan değişiklik sonrası 2015 yılındaki büyüme rakamları %4’ten %6,1’e, 1.953 milyar TL (720 milyar Dolar) olarak açıklanan GSYH 2.338 milyar TL (861 milyar Dolar) seviyesine yükseldi. 2016 yılının ilk yarısındaki büyüme rakamları da %4,5 seviyesine yükseldi. 

Pazartesi günü 3. Çeyrek büyüme rakamlarını yanında ekim ayı cari açık verisi de açıklandı. Cari işlemler açığı geçen yılın ekim ayına göre 1 milyar 332 milyon dolar artış göstererek 1 milyar 675 milyon dolar oldu. 12 aylık cari işlemler açığı ise 33 milyar 773 milyon dolara yükseldi. 

Geçen hafta Perşembe günü ise yurt içinde işsizlik verisi açılandı. Eylül ayına ait işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 420 bin kişi artış göstererek %11,3 oldu. Tarım dışı işsizliğin arttığı görüldü. Açıklanan eylül ayı işsizlik verisinde istihdam oranı %48,6 ve işgücüne katılım oranı %52,8 olarak gerçekleşti.

 

Dolar/TL ve ABD 10 Yıllık Tahvil Faizlerinde Yukarı Yönlü Hareketler İzlendi 

Fed öncesinde Dolar/TL kurunun 3,45 – 3,50 bandı arasında hareket ettiği görüldü. Çarşamba günü açıklanan Fed kararı sonrasında, 2017 yılına dair faiz artırım sayısının artış göstermesi ve enflasyon hedefine yönelik güçlenen beklentilerin etkisiyle Dolar/TL kuru 3,50 seviyesini aşarak 3,5495 seviyesini test etti. Fed kararı sonrası doların küresel piyasalarda değer kazandığı görüldü. DXY karar sonrası en yüksek 103,56 seviyesini test etti ve son 13 yılın en yüksek seviyelerini görmüş oldu. Fed sonrası ve enflasyon ile büyümeye dair sunulan projeksiyonların etkisi ile ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de geçen hafta yukarı yönlü bir seyir izlediği görüldü. Karar öncesi 2,52 – 2,47 bandı arasında hareket eden tahvil faizleri, çarşamba günü gelen açıklamalar ile 2,64 seviyesine yükseldi. 

Haftaya 3,4892 seviyesinden başlayan Dolar/TL kuru 3,4531 ile 3,5495 seviyeleri arasında hareket etti ve haftayı 3,5065 seviyesinden tamamladı. 

BIST-100 endeksi ise 75.347 seviyesinden başladığı haftayı 74.908 ile 77.904 seviyeleri arasında dalgalı bir seyir izleyerek %2,46’lık bir yükseliş ve 1862 puan kazançla 77.589 seviyesinden tamamladı.

Emtia Tarafında Brent Petrol Haftayı Yükselişle Tamamlarken, Ons Altın Düşüşünü Sürdürdü 

OPEC dışı ülkelerinde OPEC’in arz kısıtlaması anlaşmasına katılabileceği haberlerinin etkisi brent petrol haftaya yükseliş ile 56,50 dolar seviyesinden başladı. Hafta içerisinde kazancını koruyan brent petrol Fed kararı sonrası değerlenen doların etkisi ile aşağı yönlü hareket ederek 53,13 dolara kadar bir gerileme gösterse de haftayı %1,74’lük bir yükseliş ile 55,28 seviyesinden tamamladı. 

Ons altın tarafında ise aşağı yönlü hareketlerin devam ettiği hafta da Fed kararı sonrası dolardaki değer kazanımı ve DXY’ın 103 seviyelerini test etmesi nedeniyle altın fiyatlarında gerilemenin hız kazandığı görüldü. Haftaya 1159,76 seviyesinden başlayan ons altın en yüksek 1165,91 seviyesini görse de bu seviyelerde tutunamayarak en düşük 1122,99 seviyesine geriledi ve haftayı %2,19’luk bir düşüş ile 1133,74 seviyesinden tamamladı. 

 

YENİ HAFTADA NE KONUŞACAĞIZ? 

TCMB, FED SONRASINDA NE YAPACAK? 

Yurtiçi ekonomi gündeminin yeni haftadaki en önemli başlığı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB)’nın Salı günü gerçekleştireceği yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olacak. Piyasadaki beklentilere bakıldığında TCMB kararına yönelik çok net bir konsensüs olmadığı görülmekle birlikte medyan tahminler 1 Hafta Vadeli Repo faizi ve TCMB Gecelik Borç Verme faizinde 25’er baz puan artırım yapılmasının beklendiğini işaret etmekte. Fed kararının ardından TL’nin gelişmekte olan para birimlerine karşı en pozitif ayrışan para birimleri arasında yer alması nedeniyle TCMB üzerinde kur kaynaklı ekstra bir faiz artırım baskısı olmadığını düşünüyoruz. Bu anlamda 20 Aralık tarihine kadar dolar/TL’nin 3.55 TL seviyesi altında kalıp kalmayacağının önemli bir gösterge olarak takip edilebileceğini söyleyebiliriz. Açıklanan son enflasyon verileri (Kasım 2016) de bu anlamda ekstra bir baskı yaratmamaktadır. Diğer taraftan, son aylarda kur tarafında gözlenen sert yükselişlerin gecikmeli etkileri ve Kasım ayında etkileri görülmeyen vergi ayarlamalarının gerek Aralık gerekse de 2017 yılının ilk çeyreği açısından önemli bir yukarı yönlü risk unsuru olduğunu da unutmamak gerekir. Buradan hareketle, TCMB’nin Aralık ayını pas geçmesi (ki bizim ana beklentimiz bu yönde) ya da gelecek dönemde enflasyonda gözlenebilecek yukarı yönlü hareketlere atıfta bulunarak 25 – 50 bp’lik sınırlı bir faiz artırımına gitmesi de sürpriz olmayacaktır. Kasım ayından farklı olarak bu toplantıda gelecek olası bir faiz artırımının, Fed kaynaklı baskının en azından bir süre azalmasından kaynaklı olarak, kur üzerinde daha kalıcı bir etki de bulunabileceğini düşünüyoruz. Çarşamba günü açıklanacak olan Aralık ayı Tüketici Güven Endeksi de haftanın öne çıkan diğer bir verisi olacak. Ağırlıklı olarak kur tarafında gözlenen seyrin etkisiyle Kasım ayında Tüketici Güveninde sert bir düşüş görülmüştü. Bu hafta açıklanacak yılın son Tüketici Güveni verisinin de benzer bir düşüş göstermesi kısa süreli ve sınırlı da olsa piyasa üzerinde olumsuz bir etki bırakabileceğinden takip edilmesinde fayda bulunmaktadır. Bir süredir olduğu gibi siyasi ve jeopolitik haber akışlarının da zaman zaman ekonomi gündemini gölgede bırakmaya devam edebileceğini de söyleyebiliriz.  Küresel Piyasalar ABD’den gelecek veri akışına odaklanacak 

Yeni haftanın küresel ekonomik takvimine baktığımızda özellikle ABD tarafında oldukça önemli verilerin olduğunu görüyoruz. Pazartesi günü Fed Başkanı Yellen’ın Baltimore Üniversitesi’nde TSİ 21:30’da istihdam piyasasının durumuna ilişkin yapacağı konuşma ile başlayacak olan haftada; perşembe günü son derece yoğun bir veri akışı takip edilecek. Perşembe günü TSİ 16:30’da kasım ayı Dayanıklı Mal Siparişleri, 2016 yılı 3. Çeyrek Nihai Büyüme verileri ve Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları; TSİ 18:00’da da Kasım ayı Kişisel Gelir ve Gider (Manşet ve Çekirdek Kişisel Harcama Endeksi – PCE ve Core PCE) verileri açıklanacak. Geçen haftaki Fed faiz kararıyla birlikte açıklanan projeksiyonlara göre Fed yöneticileri 2016 yılı ekonomik büyüme beklentilerini  % 1.8’den % 1.9’a ve PCE enflasyon beklentilerini % 1.3’ten % 1.5’e yükseltirken Çekirdek PCE enflasyon beklentilerini ise % 1.7 seviyesinde korumuştu. Bu yüzden özellikle yeni haftada açıklanacak olan ekonomik büyüme ile kişisel gelir ve gider verileri Fed’in para politikası kararları üzerinde etkili olabileceğinden yakından takip edilmeli. Hatırlatmak gerekirse; Fed’in 2017 yılı için daha önce 2 olan faiz artırım sayısı beklentisini 3’e çıkarması piyasalar tarafından “şahin” bir tavır olarak yorumlanmıştı. Dolayısıyla, açıklanacak verilerin Fed üye projeksiyonlarının üzerinde bir gerçekleşmeyi işaret etmesi faiz artırım beklentilerini güçlendireceğinden piyasalardaki stresi artıracağı gibi; tam ters şekilde açıklanacak verilerin projeksiyonların altında bir gerçekleşmeyi işaret etmesi de piyasalardaki risk iştahının artmasını sağlayabilir. Ayrıca, Çarşamba günü kasım ayı Varolan Konut Satışları ve Petrol Durum Raporu ile Cuma günü kasım ayı Yeni Konut Satışları ve aralık ayı Tüketici Güveni yine ABD tarafında hafta boyunca izlenmesi gereken diğer veriler olarak sıralanabilir. Noel tatili öncesinde cuma günü ABD Tahvil piyasası TSİ 22:00’da kapanacak.   Avrupa tarafında, pazartesi günü Almanya aralık ayı Ifo İş Dünyası Anketi, salı günü Almanya kasım ayı ÜFE, çarşamba günü Euro Bölgesi aralık ayı öncü Tüketici Güveni,  perşembe günü İngiltere 2016 yılı 3. Çeyrek ekonomik büyüme nihai tahmin ve cuma günü de Fransa 2016 yılı 3. Çeyrek ekonomik büyüme nihai tahmin verileri takip edilecek. Ayrıca, Noel tatili nedeniyle cuma günü Londra Borsası’nın erken kapanacağını da hatırlatalım. Asya tarafına baktığımızda ise hafta başında Japonya Merkez Bankası’nın  (BoJ) gerçekleştireceği yılın son toplantısı takip edilecek. BoJ’un para politikasında herhangi bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Ayrca, Noel tatili nedeniyle cuma günü Japonya piyasaları kapalı olacak.

 

ŞİRKET HABERLERİ

ZORLU ENERJİ / ZOREN 16.12.2016 16:34:23: Şirket planlanan yatırımların gerektirdiği sermaye ihtiyacının sağlanması amacıyla; şirketin 3.000.000.000 TL olarak belirlenen kayıtlı sermaye tavanı içerisinde, 750.000.000 TL olan çıkarılmış sermayesinin, tamamı nakden karşılanmak suretiyle 1.250.000.000 TL nakit (bedelli) olarak (%166,67 oranında) artırılarak 2.000.000.000 TL'ye çıkarılmasına, mevcut ortakların yeni pay alma haklarının (rüçhan hakkının) kısıtlanmamasına ve hali hazırda mevcut nominal değeri 0,01 TL olan payların, yeni pay alma hakkı açısından 1 lot (100 adet) payın nominal değeri olan 1,00 TL üzerinden kullandırılmasına ve yeni pay alma hakkı kullanım süresinin 15 (onbeş) gün olarak belirlenmesine, bu sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, yeni pay alma hakkı kullanım süresinin, izleyen iş günü akşamı sona ermesine oy birliği ile karar vermiştir. 

ZORLU ENERJİ / ZOREN 16.12.2016 16:34:23: Şirketin %100 bağlı ortaklığı olan Zorlu Osmangazi Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından, Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ ve Osmangazi Elektrik Perakende Satış AŞ'nin paylarının tamamının satın alınmasına ilişkin olarak, şirket adına söz konusu şirketlerin borçlarından ari faaliyet değerlerinin esas alınmasıyla tespit edilen 360 milyon ABD Doları tutarında bağlayıcı olmayan teklif verilmiştir. Nihai satın alma fiyatı ve koşulları ise, detaylı mali, hukuki ve teknik incelemelerin tamamlanmasının ardından kesinleşecektir. 

DOĞAN HOLDİNG / DOHOL 16.12.2016 18:08:27: Şirket yönetim kurulu, 16 Aralık 2016 tarihinde şirket sermayesinde %100 oranında pay sahibi olduğu doğrudan bağlı ortaklığı Öncü Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.'nin çıkarılmış sermayesinin tamamı nakden karşılanmak suretiyle, 36.000.000 Türk Lirası'ndan 51.000.000 Türk Lirası'na artırılmasını onaylaması nedeniyle, şirketin iştirak payına isabet eden 15.000.000 Türk Lirası tutarındaki yeni pay alma hakkının tamamen kullanılmasına ve gerekli işlemlerin ifası ile ilgili mercilere bildirimde bulunulması hususunda şirket yönetiminin yetkili ve görevli kılınmasına karar vermiştir. 

TESCO KİPA / KIPA 16.12.2016 17:40:52: Şirket tarafından 10 Haziran 2016 tarihinde yapılan özel durum açıklamasında ana hissedar Tesco Overseas Investments Limited ile Migros Ticaret A.Ş. arasında, şirketin toplam sermayesinin yaklaşık %95,50'ine tekabül eden payların devredilmesi amacıyla pay alım satım sözleşmesi imzalandığı duyurulmuştu. Şirketin ana hissedarı tarafından iletilen bilgiye göre bu kapsamda gerekli yasal iznin alınması için, 21 Haziran 2016 tarihi itibarıyla Rekabet Kurumu'na başvuru yapılmıştı. Konu hakkında Rekabet Kurumu'nun değerlendirmesi halen devam etmekte olup, konuyla ilgili yatırımcıların kararını etkileyecek yeni bir gelişme olduğunda ilgili mevzuat çerçevesinde kamuoyuyla paylaşılacaktır. 

KARSAN OTOMOTİV / KARSN 16.12.2016 17:00:56: Şirketin 460.000.000 TL çıkarılmış sermayesinin tamamı nakit karşılığı 140.000.000 TL artırılarak 600.000.000 TL'ye çıkarılmasına ilişkin işlemler tamamlanmış olup, çıkarılmış sermayenin 600.000.000 TL olduğunu gösteren esas sözleşme Kayıtlı Sermaye başlıklı 6. maddesinin yeni şekli 15.12.2016 tarihinde Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce tescil edilmiştir.   

SÖKTAŞ TEKSTİL / SKTAS 17.12.2016 00:07:01: Şirketin bağlı ortaklığı Black Sea Blue Danube ROM SRL'nin ("BSBD") paylarının tamamının Şirket'in ilişkili tarafı Romagra Development SRL ("Alıcı")'ya satılması ile ilgili müzakereler sürdürülmüş ve satışa konu BSBD paylarının tamamına ilişkin SPK mevzuatı kapsamında değerleme yaptırılmıştır. Değerleme raporu ile belirlenen 9.966.371 Romanya Lei üzerinden satış bedeli tespit edilerek Alıcı ile BSBD paylarının tamamına ilişkin Hisse Satış Sözleşmesi 16 Aralık 2016 tarihinde imzalanmış ve hisse devir işlemi başlatılmıştır. 400.000 EUR avans düşüldükten sonra kalan 8.164.891 Romanya Lei satış bedelinin, 7.364.891 Romanya Lei tutarındaki kısmı Hisse Satış Sözleşmesi tarihini takip eden 15 gün içinde, 800.000 Romanya Lei tutarındaki kısmı ise satış işleminin Romanya'da ilgili ticaret sicili nezdinde tescil işlemlerinin tamamlanmasının ardından 15 gün içinde tahsil edilecektir. 

AKDENİZ GÜVENLİK / AKGUV 16.12.2016 09:59:34: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açmış olduğu İstanbul Adalet Sarayı Hizmet Binasına, 385 Personel ile 2 ay süreli olarak "3.225.801,60 TL + KDV" tutarlı özel güvenlik hizmet alımı ihalesini şirket kazanmıştır. 

ÖZAK GAYRİMENKUL / OZKGY 16.12.2016 14:28:57: Şirket tarafından daha önce Emlak Planlama İnşaat Proje Yönetimi A.Ş. (EPP)'ye yapılan tüm ödemeler, belirlenmiş olan güncelleme faiz oranı ile güncellenerek toplam 123.036.663,50 TL olarak 16.12.2016 tarihinde şirket tarafından geri tahsil edilmiştir. Sözleşme konusu arsalar üzerinde şirket lehine tesis edilmiş bulunan ipotekler kaldırılmıştır. 

SEYİTLER KİMYA / SEYKM 16.12.2016 16:28:39: Şirket sermayesinin 2015 yılı dağıtılabilir dönem karından karşılanmak üzere 790.000 TL arttırılarak 9.190.000 TL'ye yükseltilmesine ilişkin işlemler tamamlanmış olup yeni sermaye Turgutlu Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edilmiştir. Dağıtılabilir dönem karından bedelsiz sermaye artırımı kapsamında verilecek bedelsiz payların dağıtımına 22 Aralık 2016 tarihinde başlanacaktır. 

VERUSA HOLDİNG / VERUS 16.12.2016 18:11:08: Şirketin bağlı ortaklığı Ata Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.'nin sermayesinde, Aytaç Biçer ve Halil İbrahim Özer'in sahip oldukları toplam 2.569.230 adet payın (%25,69) tamamının şirket tarafından satın alınması konusunda anlaşmaya varılmıştır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından 16.12.2016 tarihinde 2.569.230 adet payın Verusa Holding A.Ş.'ye devredilmesine ve Ata Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş.'nin sermayesinde %94,22 oranında paya sahip olmasına onay vermiştir.  

ASİL ÇELİK / ASCEL 16.12.2016 18:29:50: Şirket ile Birleşik Metal İş Sendikası arasında 07 Eylül 2016 tarihinde başlayan Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal İş Sendikası tarafından alınan grev kararı 16 Aralık 2016 Cuma günü şirketin işyerlerinde ilan edilmiştir. Yasal süreç devam etmektedir. 

ETİLER GIDA / ETILR 16.12.2016 16:27:29: Albaraka Türk Katılım Bankası ile şirket arasında KOBİ niteliğindeki bayilerine özel bankanın KOBİ' ler için çıkardığı franchise destek paketini ve DBS sözleşmeni içeren protokol imzalanmıştır.

YASAL UYARI  

Burada yer alan bilgiler Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Yatırım Danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak Yatırım Danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.  Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.  Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır.  Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir.  Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. 

Burada yer alan fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu garanti edilemez; içerik, haber verilmeksizin değiştirilebilir. Tüm veriler, Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan alınmıştır. Bu kaynakların kullanılması nedeni ile ortaya çıkabilecek hatalardan Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş. sorumlu değildir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3390+56
2Fenerbahçe3386+57
3Trabzonspor3355+13
4Beşiktaş3351+6
5Başakşehir FK3349+6
6Çaykur Rizespor3348-6
7Kasımpaşa3346-4
8Antalyaspor33450
9Alanyaspor3345-3
10Sivasspor3345-5
11Adana Demirspor3341+5
12Samsunspor3339-6
13MKE Ankaragücü3337-3
14Kayserispor3337-10
15Konyaspor3336-13
16Gaziantep FK3334-13
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3333-9
19Pendikspor3330-31
20İstanbulspor3316-35