Yünkül: "28 Şubat darbesi, her zaman öfke ve nefretle anılacaktır"

Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül, 28 Şubat darbesinin özünde millete, milletin değerlerine ve milletin iradesine yönelmiş bir darbe olduğunu söyledi.

Bursa - 5 yıl önce

Bir askeri vesayet kurumu olan Milli Güvenlik Kurulu, 28 Şubat 1997’de aldığı muhtıra niteliğindeki kararları Refah-Yol hükümetine imzalaması ve uygulaması için dayattığını vurgulayan Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül, "Millet iradesine balans ayarı yapma gayreti olan 28 Şubat darbesi özünde millete, milletin değerlerine ve milletin iradesine yönelmiş bir darbedir. Bütün darbeler gibi 28 Şubat da bir mühendislik projesidir. Ayrıca toplumu, siyaseti, idareyi, inancı, ticareti, ekonomiyi, yargıyı, eğitimi ve adeta yaşamın tüm alanlarını dizayn etmeyi amaçlamıştır. Emperyalizmin desteğini alan Batı Çalışma Grubu eliyle dışta, bir milletin uyanmasını, bağımsız politika üretmesini istemeyen irade ile içte rant ve ikbal düzenini sürdürmek isteyenler ortak çıkarda birleşerek şu üç unsuru hedef aldılar. Batıcı politikaların bizi kopardığı gelişmekte olan doğu ülkeleriyle bizi bir araya getirecek ve siyasi, ekonomik güç potansiyeli üretecek D-8 girişimi, milletin kaynaklarını hortumlayanların kurduğu rant, faiz ve talan sisteminin önüne geçen havuz sistemi, mütedeyyin kitlelerin kamusal alan ve siyasette yer alma iradesi ile milletin kendisinden güç ve özgüven aldığı inanç ve değerleriyle yeniden büyük Türkiye idealini yok etmeyi amaçladılar" diye konuştu. Apoletli medya, bazı sivil görünümlü üniformalı STK’lar, yargı ve YÖK gibi dönemin vesayet kurumları ise darbeye gerekçe ve malzeme üretme misyonu üstlendiğini belirten Yünkül, "Sonuçta millet iradesine kast edip, millet düşmanı projelerini uygulayacak siyasi kadroları başa geçirdiler. 28 Şubat darbesine açıkça destek veren, darbe ve cunta karşıtlığı ile nam salmış, özgürlük ve demokrasiyi dilinden düşürmeyen nice kişi, kurum ve çevrelerin de bu süreçte parlak makyajları döküldü ve o makyajın altında sakladıkları çirkinlikleri ortaya çıktı. 28 Şubat darbesiyle milyonlarca insan fişlendi. Yüz binlerce kişinin eğitim ve çalışma hakkı elinden alındı. Milyonlarca kişinin oy verdiği Refah Partisi kapatıldı. Yöneticilerine siyasi yasak getirildi ve yargılanıp mahkûm edildi. Okullara turnikeler ve ikna odaları kuruldu. Binlerce kişi hakkında davalar açıldı. Mahkûm veya mağdur edildiler. Mütedeyyin çevre ve STK’lara polis ve jandarma baskınları yapıldı. Yönetici ve üyeleri haksız suçlamalarla yargılanıp hapse atıldı. Birçok sivil toplum örgütü kapatıldı. Mütedeyyin insanların şirketlerine “yeşil sermaye” yakıştırmasıyla müdahale edildi ve ekonomik olarak çökertilmek istendi. Haklarını arayan insanlar gözaltına alındılar, işkence gördüler, hapse atıldı. Kısacası bu süreçte milyonlarca kişi doğrudan ya da dolaylı olarak mağdur edildi. Millet iradesi çiğnendi. İnanç ve değerlere savaş açıldı" diye konuştu. Yünkül şöyle devam etti: "Milletin üzerinden silindir gibi geçen 28 Şubat cunta rejimi, milleti öylesine baskı altına alıp kuşatmıştı ki darbenin bin yıl süreceğinden şüpheleri yoktu. Ama millet iradesi, kendisini kadiri mutlak sanan darbecilere çok değil 7 yıl içinde hadlerini bildirdi. Bin yıl sürecek dedikleri darbe süreci on yıl bile sürmedi. Darbe hükümetinde yer alan partileri de bir daha dönmemek üzere siyaset sahnesinden sildi. Millete ayar vermek isteyenlere gerçek balans ayarını millet verdi. 28 Şubat karar ve uygulamaları süreç içerisinde tek tek ortadan kaldırıldı. İrtica tehdidi, milli güvenlik strateji belgesinden çıkarıldı. Askeri vesayet sistemi, millet düşmanları mezarlığındaki hak ettiği yeri aldı. İmam hatiplerin orta kısmı açıldı ve katsayı zulmü ortadan kaldırıldı. Başörtüsü yasağı her alanda kaldırıldı. Hayat ve siyaset normalleşti. İnanç üzerindeki baskılar sona erdi. 28 Şubat’ın paşaları yargılandı, 21 tanesi müebbet hapse mahkûm edildi. Ancak, 22. yılına giren 28 Şubat darbesinde hesaplaşılmayan kişiler, giderilmeyen mağduriyetler ve kamilen huzur bulmamış bir toplumsal vicdan olduğunu da söylemek zorundayız. Şöyle ki; 28 Şubat darbe davasında 10 askerin davası zaman aşımıyla düştü. Dava, darbeden 16 yıl sonra açıldığı için birçok delile ulaşılması mümkün olmadı. Dolayısıyla hesap vermesi gereken bir çok kişi hesap vermemiş oldu ve darbe davası nakısalarla sonuçlandı." Darbenin sivil ayağının yargılanmaması davanın en büyük eksiği olduğunu belirten Yünkül, "Bu kişiler maalesef ki bugün aramızda itibarlı kişilermiş gibi yaşamaya devam ediyorlar. Eksik kalan adaletin tesisi ve kamu vicdanının kamilen rahatlatılması için diyoruz ki, davanın sivil ayağı yargıdan medyaya, bürokrasiden siyasete, ekonomiden STK ayağına kadar bütün yönleriyle yargıya taşınmalı, süreçte yer alan herkesten hesap sorulmalıdır. Bankalardan hortumlanan 46 milyar dolar ile birlikte darbenin ülkeye maliyeti 381 milyar dolardır. Bu paralar milletin refahından ve geleceğinden çalınmıştır. O gün yapılan talan yüzünden bugün madalyonun bir yüzünde haksız kazançlarıyla en zenginler kulübünde sefa sürenler, diğer yanda alım gücü zayıflamış kamu görevlileri ve 82 milyonluk millet var. O nedenle 28 Şubat’ın talancılarıyla da mutlaka hesaplaşılmalıdır. AK Parti hükümeti kararlı bir duruşla, mağduriyetlere neden olan uygulamaları kaldırdığı gibi mağduriyetlerin giderilmesi için çok çeşitli çalışmalar yapmıştır. Kamu görevlileri işlerine geri dönmüş, öğrencilere af çıkarılmış, okullarını bitirmeleri için fırsat verilmiştir. Ancak bu samimi ve önemli çalışmalara rağmen, mağduriyetlerin bir kısmı hala sürmektedir" dedi. Aflardan yararlanamayan öğrenci ve kamu görevlilerini bu meyanda ifade edebileceğini belirten Yünkül, "Af çıktığı halde o dönemde hala başörtüsü yasağı tam olarak kalkmadığı, kayıt için başı açık fotoğraf istedikleri için okullarına dönemeyen kişiler ile sonradan okulunu bitirdiği halde KPSS engeline takılanlar 28 Şubat’ın mağduru olmaya devam etmektedirler. Diğer bir mağduriyet kitlesini de brifingli yargının verdiği keyfi kararlarla mahkûm edilen insanlar oluşturmaktadır. Bu nedenle devam eden mağduriyetlerin giderilmesi ve tazmini için de mutlaka yeni bir çalışma başlatılmalıdır. Zira adaletin gecikmeye tahammülü yoktur. 28 Şubat tarihin çöp tenekesinde hak ettiği yeri almıştır. 28 Şubat defterini tamamen kapatacak olan ise sorulmamış hesapların sorulması, giderilmemiş mağduriyetlerin giderilmesidir. 28 Şubat darbesi, her zaman öfke ve nefretle anılacaktır" şeklinde konuştu.(İHA)

Haftanın Öne Çıkanları

Vizyonda bu hafta

2019-02-21 21:29 - Sinemalar

Hesaplarından 30 milyon lira çıktı

2019-02-23 13:33 - Gündem

MİT Başkanı Hakan Fidan’dan YÖK’te konferans

2019-02-27 21:29 - Gündem

Adana’da 30 silah ele geçirildi

2019-02-25 21:44 - Gündem

Cesedi motosikletle olay yerinden götürmüş

2019-02-27 23:40 - Asayiş

Özlüce Tesisleri dış dünyaya kapatıldı

2019-02-28 12:19 - Bursaspor

Aytaç Arman hayatını kaybetti

2019-02-26 21:19 - Magazin

Korur, Önderoğlu ve Nesin’e 7,5 yıla kadar hapis istemi

2019-02-27 19:51 - Asayiş

"Biz 2050’lerin İzmir’ini konuşuyoruz"

2019-02-27 19:19 - Siyaset

Bozbey: "Kamyoncularımızın da yüzünü güldüreceğiz"

2019-02-26 21:52 - Bursa

İlgili Haberler

Bursa'da yayalara yol vermeyen araç sürücülerine tek tek ceza kesildi

09:45 - Bursa

Kavurucu sıcaklarda kalbin iş yükü ve kalp kriz riski artar

09:34 - Bursa

Şehit ailelerin bayramı buruk geçti

09:34 - Bursa

Kurbanlık danayı zapt etmeye çalıştılar

09:35 - Bursa

"Yüsra’nın karnesini alamadık"

09:19 - Bursa

Günün Manşetleri

Bursa'da yayalara yol vermeyen araç sürücülerine tek tek ceza kesildi

09:45 - Bursa

Şehit ailelerin bayramı buruk geçti

09:34 - Bursa

"Yüsra’nın karnesini alamadık"

09:19 - Bursa

Acılı baba, depremden bu yana evlatlarından gelecek haberi umutla bekliyor

09:11 - Gündem

Bayramın ilk günü 852 trafik kazası meydana geldi

08:45 - Bursa