Gaziantep’in bakırcılar çarşısındaki çekiç sesi asırlardır kulaklarda yankılanıyor. Yaklaşık 400 yıl önce yapılan çarşıdaki dinmeyen çekiç sesleri kimileri için enstrüman sesi gibi gelirken kimileri ise büyük bir çarşıda bakır ürünlerinin bulunduğu bölgeyi tarif eden ses olarak algılanıyor. Ustalar için ise zahmetin, emeğin ve alın terinin işareti olan çekiç seslerinin sağlıklı ve güzel mutfakları süsleyen işlemeler için en önemli unsur olarak görülüyor.
Bol ve kaliteli çeşitleri ile yöre insanın en uğrak yeri olan tarihi çarşı, tarihi ve turistik yönleri ile de çevre illerden ve farklı ülkelerden gelen turistlerin de öncelikli gezdiği yerler arasında bulunuyor.
ÇEKİÇ SESİ HER GEÇEN GÜN AZALIYOR
38 yıldır bakır işleme ustası olan Vakkas Eski, kendilerine melodi gibi gelen çekiç seslerinin her geçen gün daha da azaldığını belirterek, "Çekiç sesinden rahatsız olmuyoruz. Bu çekiç sesi bize müzik gibi geliyor. Bu işi severek yapıyoruz. 9 yaşından beri bu meslekle uğraşıyoruz. Geçimimizi bu meslekle sağlamaya çalışıyoruz. Mesleğimizi severek yapıyoruz. Zaten bu mesleği sevmezsen yapamazsın. Çünkü eline bir tepsi aldığın zaman nereden baksan 3-4 günlük işi var ve bunu severek yapıyoruz. Sevmezsen yapamazsın. Eskiden bakır sesinden, çekiç sesinden geçilmezdi. Şimdiki gençler bu mesleğe önem vermiyorlar. Arkadan gelen yok. Son emsalleri biziz” dedi.
Çekiç sesi duymadığı zaman rahatsız olduğunu vurgulayan bakır işleme ustalarından Bülent Doymaz ise "38 yıldır bu işi yapıyorum. Bakırın sesini duymazsak rahatsız oluyoruz artık. Bu ses bize hiçbir rahatsızlık vermiyor. 38 yılın vermiş olduğu bir alışkanlık var" diye konuştu.
(Ahmet Demir /İHA)
