Beyşehirli milli güreşçi Mümin Kırcan, Yeni mahallede yazlık olarak kullandıkları müstakil bahçeli evin etrafında gezen yavru bir kartalı babasıyla birlikte etle besleyerek kendisine alıştırdı. Kırcan’ın elleriyle tavuk ciğeri yedirerek beslediği kartal zamanla koluna konup kendini sevdirip boynundan okşatmaya başladı.
Yavru kartalın yeni uçmaya başladığı dönemde yazlık olarak kaldıkları eve gelmeye başladığını belirten Kırcan,
“İlk başta aile fertleri bayağı korktu, çekindi ama sonra biz tavuk etiyle beslemeye başlayınca, yırtıcı kuş bize alıştı. Buraları terk etmiyor artık. Köpeklerle birlikte yazlık evi bekliyor. Buralarda kapalı alanda değil özgür bir ortamda sürekli kanat çırparak yaşam sürüyor. Şimdilik bir sıkıntı yok besliyoruz ama ilerleyen zamanlarda nasıl olur bilemiyoruz” dedi.
İKİ GÜNDE BİR BUÇUK KİLO ET YİYOR
Araştırdıklarında kaya kartalı olduğunu öğrendikleri yavruya bir isim vermeyi düşünmediklerini ancak gören arkadaşlarının “kartal” diye seslendiğini belirten Kırcan,
“Kartal ve kurdun Türklerde yeri ayrıdır. Özgürlüğümüze düşkün bir millet olduğumuz için biz de severek bakıyoruz, besliyoruz. Daha önce kuş ve köpek türü hayvanlar besledik ama böyle vahşi ve yırtıcı bir kuşu ilk kez besliyoruz. İki günde 1,5 kilo et yiyor. Şimdilik yavru olduğu için böyle yiyor ama ilerleyen zamanlarda nasıl olacak bilemiyoruz. Hayatını falan belgesellerden takip ediyoruz, nasıl beslenmesi gerekiyor, nasıl yaşıyor ne oluyor. Tabi, ilerleyen zamanlarda normal yaşama alışması lazım. Çünkü bir yerden sonra biz olmayacağız artık.
Kış da geliyor, önümüz kış. Bizim eve içeriye alıp beslediğimiz bir hayvan değil. Devamlı dışarıda durduğu halde gitmiyor buralardan. 3 aylık bir yavru, ortalama 1,5 aydır buralarda, hiç gitmiyor, sabahları orman tarafında gezip geliyor. Akşamdan sabaha kadar evi bekliyor, köpeklerle beraber. Hani diğer tavuklarımız var, çevrede uçan kuşlar var onlara karşı bir saldırgan tavrı ve girişimi hiç olmadı. Büyüdüğünde ne olur onu bilemiyoruz” diye konuştu.
EVİN ÇATISINDA DURUYOR
Yavru kartalın acıktığı zaman yanlarına geldiğini acıkmadığı zaman ıslık çalarak veya el şıklatıldığında yanlarına geldiğini anlatan Kırcan, şunları söyledi: “Babamla ben çağırdığımız zaman kolumuza konuyor. Şu an konmaz tabi karnını yeni doyurdu. Biz burada durduğu sürece besleyeceğiz. Kış aylarında buralarda olursa biz zaten her sabah köpekleri beslemeye geliyoruz. Normalde yazlık evimiz burası olduğu için buralarda olursa yine bakacağız, aç bırakmayacağız. Ama doğal yaşama avlanmaya gidip bir şeyler yemeye başlayacaktır. Bu çevremizde gördüğümüz bir yırtıcı türü değil. Kaya kartalı olduğu için en büyük kartal dört yaşında ergenliğe giriyor.
Büyüdüğünde kanat açıklığı iki metreyi geçiyor, şimdilik çok korkutucu gelmiyor ama ilerleyen zamanlarda ister istemez bilmeyen insanlar korkacaktır. Onun için ne olacak bilemiyoruz. Bahçede, evimizin çatısına bakıyor, genelde orada duruyor, bacada duruyor, yüksek yerleri tercih ediyor genelde. O şekilde herhalde çevreyi gözetliyor. Kartal beslediğimiz için değişik yorumlar alıyoruz. Böyle bir hayvanı nasıl beslediğimizi soruyorlar. Görenler şaşırıyor, çünkü insana kolay alışan bir kuş değil, herkes şaşkın.“
