USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ulubat (Uluabat)

Karacabey ilçesine bağlı eski bir köydür

21-03-2016

İlçenin doğusunda, Karacabey'e 12 km uzaklıktadır. Uluabat olarak da anılan köy, önceleri büyük bir yerleşim yeri idi. Ulu büyük, abad ise yerleşim anlamına gelir. Yani büyük yerleşim demektir. Ancak köyün adının uluabad’tan değil, Lopodium'dan geldiğini sanıyorum. Çünkü köyün eski adı budur. Hatta son yıllarda bu isimden galat olmak üzere Lopad olarak anılmaktaydı. Ulubat kalesi, Bursa ve çevresini Sarezenler’den korumak için Alexios Komnenos tarafından yaptırılmıştır. Burası bir kent olmaktan çok bir kale idi. Surları, Bizans tarzında tuğla ile yapılmıştı. Kalenin her on metrede bir yapılmış burçları vardı. Kente Loupadium adını, XIII. yüzyılda Nicetas Honiates vermiştir. 1935 yılında köye gelen Texier, surları sağlam olarak görmüştür. Bugün surların önemli bölümü ayaktadır. Bir de kale kapısı bulunmaktadır. Ulubat’ın güçlü kalesi, 1327 yılındaki depremde yıkılmasından sonra ancak Türklerin eline geçmişti. Kaleyi, 1342 yılında Orhan Bey fethetmiştir. Köyün adını tüm ülkemize duyuran, İstanbul'un fethinde burçlara ilk kez çıkan Ulubatlı Hasan'dır. Köyde bu kişi anısına bir anıt yapılmıştır. Yıldırım Bayezit’ın vakıf köyüdür. Köyün geliri Vaaziye Medresesi’ne harcanmaktaydı. 1530 tarihli tahrir defterine göre 19’u Müslim, 17’si Hıristiyan 36 hane yaşamaktaydı. 1919 yılında Bursa'ya gelen Nasihat Heyeti'ne göre köyde Türk, Çerkes ve 10 hane kadar da Rum yaşamaktaymış. Kiliselerin çokluğuna bakılırsa Rumların sayısı daha önceleri fazla olmalıdır. 1895 ve 1908 Yıllığı'na göre 131 hane bulunan köyde, 1927 yılında 280 ev, 1.240 nüfus vardır. 1997 yılında ise bu nüfus 910'a inmiştir. Köyde, 1408 yılında yapıldığı tahmin edilen Eski Cami (Yıldırım/Validesultan) vardır. Köyde Orhan Gazi'nin bir han yaptırdığını kaynaklar belirtmekteyse de bugün hiçbir kalıntısı yoktur. Birçok kilisesi bulunan köydeki en sağlam olarak günümüze geleni, 1843 yılında yapılan Mikhael Archestategos Bu kilisenin kitabesi vardır. Bugün ortadan kalmış, ancak kaynaklarda adına rastladığımız kiliseler şunlardır; Christos, Hagios Demetrios, Hagios Georgios, Hagios İoannes. Ulubat’ın bağları ve şarapları da ünlü idi. Ulubat üzümleri, Bursa İhtisap Kanunnamesi’nde de yer almaktadır. Köyde bir de önceleri yapılmış olup, bugün bulunmayan Karagöz Tekkesi ile hamamı vardı. 1922 yılında Rumların köyü terk etmesi üzerine, Yunanistan’ın Dereağız ve Fere köyleri ile Soflu Hancağız köylerinden gelen göçmenler iskân edilmiştir. Köyün 2 bin dönümlük geniş bir merası olup, köylüler büyük ölçüde hayvancılık yapmaktadır. (Bak. LOPODİUM)

Raif Kaplanoğlu