1965 yılında Sivas'ta doğdu. 1970’te Bursa’ya yerleşen memur bir ailenin beş çocuğundan biridir. Lise öğrenimini tamamladı. Durumunu, “Kendi bilincimi oluşturacak düzeyde okuryazarım” diye tanımlamaktadır. 1984’te küçük çaplı bir müzik firması kurarak yaşama atıldı. 1993’te Radyo Mix adıyla kendi alanında Türkiye’nin ilk özel radyosunu kurdu. Müzik aletleri şirketimin yanısıra Akademix Güzel Sanatlar Merkezi'nde de profesyonel bir kadroyla müzik eğitimi veriyor. Özellikle piyano alanında yarışan öğrencileri çok iyi dereceler almakta olup, ilki Aralık 2016'da yapılan 1. Bursa Nilüfer Uluslararası Piyano Yarışması & Müzik Festivalinin Genel koordinatörlüğünü yaptı. Dünya ölçeğinde önemli bir yere sahip olacak bu organizasyonun gelenekselleşmesini ve yirmincisini de görmeyi çok istiyor.
Sesli ve görüntülü Bursa medyasına birçok ismin yetişmesinde eğitsel anlamda katkı sundu. 1996’da işsiz kalınca yeniden eski deneyimleriyle “Mix Müzik” adlı müzik şirketini kurdu. Profesyonel yöneticiler sayesinde bu şirket kısa zamanda alanında iddialı bir noktaya ulaştı. Sırasıyla Radyo Söz, Radyo Türk ve Radyo En’de “Uyandırma Servisi” ve “Güncellektüel” adlı programlar yaptı. Bu programlar bazı kesimleri rahatsız edince başlatılan yoğun baskı sonucu 28 Nisan 2005’ten sonra radyo programcılığına ara verdi. 2003’te kısa süre Kent Gazetesi'nde yazdı. 2002 yılından beri Bağımsız İletişim Ağı (BİA), sonraları aylık yayın Demokrat Bakış, aylık yayın Habernet ve ÇGD web sitesi gibi elektronik yayın organlarında yazmayı sürdürdü. 2011-2015 yılları arasında bursaport.com haber sitesinde köşe yazdı.
Bu arada mesleğinde gelişmek amacıyla gerek dünya, gerekse Türkiye merkezli yayınları izleyip, çeşitli eğitim programlarında yer aldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği ve başka birçok demokratik kitle örgütüne üye oldu. Meslek ilkelerini “Mesleki alanda hiç ödül almazken, ödün de vermedim. Yasama – yürütme – yargı erkinin yanında dördüncü güç olma eğilimindeki gazeteciliği reddediyorum” biçiminde özetlemekte olan Avcı, genelde ulusal basında, yerelde de Bursa basınında mesleğin namusuna denk düşen “etiğe dayalı” bir tartışma sürecinin yaşanması gerekliliğini savunmakta ve bu konudaki görüşünü şöyle özetlemekte: “Ve etik tektir. Üç tane tanımı, beş tane yorumu yoktur. Ölçüsü de etek boyu gibi göreceli değildir.”
Kendisini "hayvan gibi" sever düzeyde hayvansever olarak tanımlıyor. Yılda 150-200 sokak hayvanını kendi olanaklarımla sahiplendiriyor. Şirketinde çalışanları mesleki yeterliliklerinin yanısıra hayvanseverlerden seçmekte. Hayvan sevmeyen birinin kendisini de sevmemesi gerektiğine inanıyor.
İki kız çocuğu babasıdır.
