USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kozmopolit bir han: Koza Hanı

Koza Hanı, 15. yüzyıldan beri uluslararası bir ticaret ve alışveriş merkeziydi. Koza Hanı’nda asırlardır çok farklı ülke ve milletlerden tüccarların işyerleri vardı. Bu durum, Cumhuriyetten sonra da farklı bir biçimde sürmüştü. Daha çok Avrupalı tüccarların yerli ortaklarıyla Levantenlerin işyerleri vardı.

23-02-2016

1925 yılında Koza Hanı’nda bulunan Gayrimüslim tüccarlar şunlardır: Koza mükerrercisi Avram oğlu Buhur Melhu Efendi, Haim Baruh Efendi (no. 34), koza mübayacısı Avram oğlu Buhur Binarviye Efendi (no 36), manifaturacı David Kohen ve Şürekası (No. 149), manifaturacı Nesim Saban Efendi (no. 59), Kozacı Merkad ve oğlu David Saban, çiz kozacı Mişon ve biraderi Samuel Efendi (No. 38), ipek fabrikatörü Lui Pruvarie Efendi (No. 68), inşaat müteahhidi Yegr Filip AŞ., ipek fabrikatörü Mösyö Aleksander Efendi (No. 108), seyyar koza mükerrercisi Avram oğlu Buhur Melhu Efendi…

İşte bu yıllarda Koza Hanı o denli yabancıların hakimiyetindeydi ki, esnaf sürekli aralarında Fransızca veya Yahudi dillerinde konuşuyordu. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarında başlatılan dil seferberliği nedeniyle, Türkçe konuşmayanlara baskı uygulanmaktaydı. Bu baskı da, Belediye tarafından uygulanmaktaydı. Genellikle kahvelerdeki Türkçe’den başka dillerde yapılan konuşmalar için ceza kesildiği görülür. Ancak Koza Hanı’nda dükkanları olan Musevi yurttaşların[1] yaptığı konuşmalara belediyenin ceza kestiği görülür.

[1] Musevi cemaati, bugünkü Yahudilikte, 1908 II. Meşrutiyet’ten beri güzel bir tak yaptırmaktaydı. Musevi cemaati ile Cumhuriyetin ilk yıllarında bir sıkıntı yaşandığı görülür (KA. Beld, E/22, 405, 467) Nitekim Bir başka olayda belediyede görevli Musevi memurluğu çok ilgili görünmemektedir: “Viktorya ve Revza adlı kardeşlerin sebeb-i tayinleri tanzifat dairesi ve takdiri iken, mezburlar bu vazifeyi ifa etmemekten başka muntazaman da devam dahi etmemekte oldukları anlaşıldığı, kayıtlarının hemen terkini ve yeni yaptırılan elbiselerin istenmesi...” (KA, Beld, E/76, 685) (David ile Makaracı Hüseyin’e kesilen cezalar için bak. KA, E/73, s.1667; E/74, s. 1171; E/74, s.1163)

Raif Kaplanoğlu