Mutasavvıf ve şair, Türk dünyasının en tanınmış Mevlit’in yazarı Murat I (salt. 1362-1389) döneminin Osmanlı devlet adamlarından Ahmet Paşa'nın oğludur. Osmanlı'nın kuruluşu aşamasında önemli katkıları bulunan Osmangazi'nin kayınbabası Şeyh Edebali'nin torunu olduğu da öne sürülür. Anne yönünden dedesi Şeyh Mahmut, önce divan imamlığı, sonra da cami imamlığı yapmıştır. Emir Sultanla yakınlığı ve bazı kaynaklara göre Halveti tarikatından oluşu dolayısıyla -başka kaynaklarda Mevlevi olduğu da belirtilmektedir-, "Süleyman Dede" sanıyla da anılmaktadır. Fetret döneminde bir süre Edirne'de Emir Süleyman'ın sarayında da imamlık yapmıştır. Nasıl bir öğrenim gördüğü konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Ancak anne yönünden dedesi Şeyh Mahmut, döneminin tanınmış şairleri arasındadır. Babası da önde gelen bir yönetici olduğu için, yeterli eğitim gördüğü ve iyi yetiştirildiği kuşkusuzdur. Yazın tarihimize en büyük katkısı, 1409 yılında yazdığı Mevlit'tir. Dönemine göre akıcı ve kolay anlaşılır bir dili olması ve daha çok o çağın konuşulan Türkçesiyle yazılmış bulunması nedeniyle, öteki mevlitlere göre daha yaygın çevrelerde tanınmıştır. Duyarlığını dönemin moda sanat akımlarına başvurmadan yalın bir dille anlatması, saf din duygularını ve Hazreti Muhammed'e karşı sevgi ve saygısını şiirselleştirirken basitlikten ayrılmaması, kentli köylü halk katmanları arasında beğenilmesine yol açmıştır. Kendisinden önce yazıldığı gibi, sonra da pek çok şair, onun başarısına öykünerek mevlitler yazmışlarsa da bunların hiçbiri tutunamamıştır. Günümüze kalan tek yapıtı Vesilet-ün Necat (Kurtuluş Yolu), öteki adıyla Mevlit'tir.
Ölümünde Yoğurtlu Baba zaviyesi yakınlarında gömülmüş ve Vali Haşım Işcan'ın girişimiyle türbesi bugünkü durumunda yenilenmiştir.
