Hasanağa (Kızılcıklı)

Bursa'nın batısında, Karacabey-Bursa karayolunun 6 km güneyindedir. Beşevler köyünden M.Kemalpaşa'ya ayrılan yol üzerindedir. Köyün kurulu bulunduğu alan, çok eski bir yerleşim alanı idi. Menthon’un yaptığı tespitlere göre köyün güneybatısında Cheliden münzevisinin yaşadığı Lisus Kalesi vardır. Aynı aziz, zulüm döneminde gelip buraya sığınmıştı. Bursa Ovası büyük ölçüde bataklık idi. 1930'lu yıllarda yapılan kanallar ile bataklıklar kurutulmuş­tur. Açılan bu Cenup Kanal’ın güneyinde yer alır. Köyün geliri, Hasan adlı bir yeniçeri ağasına ayrıldığı için bu ad verilmiş. Hasan Ağa’nın mezarı de köyde idi. Eskiden Kızılcıklı olarak da anılmaktadır. Hasan Ağa köye okul, tekke ve cami yaptırmış. Ancak bugün köyde bulunan tarihi camiyi Hacı Mustafa Ağa, 1852 yılında yaptırmış. Adına 1639 tarihli bir kadı sicilinde rastladığımıza göre köy ol­dukça eski olmalıdır. Önceleri Orhaneli’ne bağlı olan bu köyünde kadı sicillerine göre, hassa katrancıları varmış. Bunlar her yıl tersane için katran yaptığı için tekalüfü örfiyeden muaf tutulmuş. 1855 depreminde büyük zarar gören köyde sadece 2 ev kalmış. Bu tarihte köy, Kite'ye bağlı idi. Kurtuluş Savaşı sırasında büyük ölçüde yakılmıştır. 1895 ve 1908 Yıllığı’na göre 216 hane bulunan köyde 1927 yılında 157, 1990 yılında 1.480, 1997 yılında 1.406 kişi yaşamaktaydı. 1972 yılında belediyelik olmuştur. Yörük köyüdür. Köyde yaşayan Zekeriya Nalbantoğlu adlı kişi, köyün kurucularının torunu olup elinde, köyün tapu belgesi vardır. (BOA. Temettuât Defterleri, no.7513)

Raif Kaplanoğlu