USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Gümüştepe (Misi)

Bursa'nın yeni mahallelerinden biridir

28-03-2016

Aslında bu mahalle çok eski bir köy­dür. Orhaneli-Keles yolu üzerinde, Nilüfer Çayı kıyısındadır. Köyün eski adı Misi' Halk arasında Mison gâvurları ile Kurtdere mevkiinde oturan gâvurun, güzel kızını istemesiyle başlayan tartışma sonucu, suyun kesilmesiyle bir gölet yapıldığı söylenmektedir. İşte adı da bu Mison adlı Hıristiyan’dan geldiği söylenmektedir. Köyün adının, bölgenin tarihsel adı olan Mysia'den geldiği sanılmaktadır. Nitekim bazı kadı sicillerinde Mysie şeklinde yazıldığı görülür. Çünkü Uludağ’nın antik dönemdeki adı Mysia Olimposu idi. Mysos ise kayın demektir. Bu nedenle köy ve civarında çok mik­tarda kayın ağacı bulunduğu için de bu ad verilmiş olabilir. Menthon XIX. yüzyıl sonu ile XX. yüzyıl başlarında köyde yaptığı araştırmalarda, önemli bir kentin kalıntılarını belirlemiştir. Köyün kuzeyinde antik sitenin, yükseklerden başlayıp kuzeydoğu eteklerindeki amfitiyatroya kadar yayıldığını yazıyor. Üzüm bağları ve tarlalarla çevrelenmiş tüm bu alanda yer yer toprağı eşelediğimizde yapı kalıntılarını görebiliriz. Köylüler burada bazen yontulmuş mermer kabartmalara, kitabelere rastlar. Bu kitabelerden biri kasabanın camisine girmeyi sağlayan eşikteymiş. Ama harflerinden bazıları ayaklar altında ezilmiş olduğundan artık okunamaz duruma gelmiş. Burada çok sayıda Manastır da vardı. Olimpik bir bölgedir. Sadece Missi arazisi bu manastırlardan büyük bölümüne sahiptir. Musevi V. Constantin’in birçok kez ziyaret ettiği kasabanın bahçelerinde Saint Andre Manastırı, Nilüfer Çayı halkası içinde, 500 m daha doğudaki Saint Nicolas, krallık manastırı nehrin öte yakasında idi. 50 metre kadar büyük olan Saint Zacharie Manastırı. Bu manastır V. Paul tarafından 799 yılında kurulmuş. Sultan I. Murad’ın vakıf köyü olup geliri, Çekirge'deki imarete harcanıyordu. Orhan Bey’in kardeşi Alaaddin Bey’e ait vakıflar da vardır. 1530 yılı tahrir defterine göre köyde sadece 3 hane yaşamaktaydı. 1895 ve 1908 Yıllığı’na göre köyde 174 hane bulunuyordu. 1987 yılında alınan bir karar ile Büyükşehir Belediye sınırları içine alınıp mahalle olmuştur. Ancak yine de şirin bir köy gibi varlığını sürdürmektedir. Halen güzel bir köydür. Köydeki eski hamam yakın zamanlarda yıkılmıştır. Yerli köyüdür. Köyün güneyindeki tepelerde Gerger Dede olarak anılan adak yeri ile köyün hemen yanında bulunan Kavacık Sultan yatırları birer adak yeridir. Özellikle Kavacık Sultan’a sıtma bağlanmak ve çocuğu olmayanların adaklarına iyi geldiği söylenmektedir. Köyün güneyindeki yamaçta bulunan Ayazma Pınarı, tonozdan yapılmış tarihi bir sarnıç içinden akmaktadır. Misi üzümlerinin, sirkesi ve şarapları da çok ünlüdür. Eski şarap fabrikalarından günümüzde sadece bir-iki tane kalmıştır. Bağlar da neredeyse yok olmuştur. Köyden Bursa’ya sürekli göç vardır. Bugün Nilüfer ilçesine bağlı bir mahalledir.

Raif Kaplanoğlu