USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Gümüşçeken Mahallesi

Bursa'nın eski mahallelerinden biridir

28-03-2016

Büyükşehir Belediye binası ile Gümüşçeken Mescidi arasında idi. Eski adı Sırmakeş veya Simkeş’tir. Adını da burada bulunan gümüş işleyicilerinden almıştır. Bursa’da özellikle kaftan başta olmak üzere kumaşlar üzerine gümüş telle süslemeler yapılırdı. Buna sırmakeş veya kısaca simkeşlik denirdi. Türkiye’de sırmakeşliğin en yoğun olarak yapıldığı yer Bursa idi. Mahallede, yaptıranı bilinmeyen bir mescit vardır. Mahallenin adını almış olan Simkeş Mescidi, XV. yüzyılda yaptırılmış ve bu tarihten sonra da bölge bir mahalle olarak anılmaya başlanmıştır. Önceleri sırmakeşler Koza Hanı'nda bulunduğu için bu han Simkeş olarak da anılmaktaydı. Bu han çevresine de olasılıkla Simkeş Mahallesi adı verilmişti. Simkeş Mahallesi daha sonra bugünkü mescit çevresine denilmiştir. Kâzım Baykal, Simkeş Mescidi yanında Simkeş Dede adında birinin mezarı bulunduğunu yazar. Bu doğru olmasa gerek. Çünkü bu kişiyle ilgili hiçbir biyografi kitabında bilgi yoktur. Mahallenin adına XV. yüzyıl belgelerinden itibaren rastlanmaktadır. 1487 yılında 21 hane bulunan mahalledeki hane sayısı XVI. yüzyılda 20'yi geçmemiştir. Bugün de Bursa’nın en ufak mahallerinden biridir. 1924 yılında nüfusu azaldığı için Orhan ve Karaşeyh mahallesi ile birleşip tek mahalle olmuştur. 1950'li yıllara kadar varlığını sürdüren mahalle, bugün sadece bir sokak olarak varlığını sürdürmektedir. Bursa'da bezler üzerine sırma işleyen sırmakeşlik mesleği çok önemli idi. Daha sonra da sırmakeşin Türkçe’si olmak üzere Gümüşçeken adı verilmiştir. İstanbul'daki bir Ermeni'nin isteği üzerine Bursa'daki sırmakeşlerin imalathaneleri bir süre kapandığı anlaşılmaktadır. Daha sonra işlerini sürdürdüğü anlaşılan sırmakeşlerin, ikinci bir fermanla ellerindeki aletlere el konulacağı tehdidinde bulunulmuş. Bu tür gelişmeler Bursa'da sırmakeş sanatının gelişimini engellemiştir. 1905 yılında Hasan Taib, Simkeş Mescidi’nin yanında bazı mezarlar olduğunu yazıyor. Caddeden biraz ilerde ise Nakşibendi tarikatından Baba Efendi Dergâhı varmış. Pazartesi ve Cuma günleri ayin yapılırmış. Simkeş Mescidi’nin o tarihte minaresi yokmuş. Ezan, mezarlığın yanındaki çeşme üzerinden okunurmuş. Çeşmenin üzerine çıkmak için de üç basamaklı bir merdiven yapılmış. (BOA. Temettuât Defterleri, no.7449)

Raif Kaplanoğlu