Asıl adı Ahmed Dede’dir. Mevlevi şeyhidir. Larende’de doğan şair, daha sonra Bursa’ya gelip yerleşmiştir. Bursa’da bir mevlevihane yaptıran şaire Ahmed el-Mevlevi de denilmektedir. Şairin Konya’da Mevlevi olduktan sonra Bursa’ya geldiği söylenmektedir. İsmail Beliğ, yaşamının son yıllarında tekrar Konya’ya gittiğini ve bu sırada şeyhinin ona; Bursa kenti İslam kentleri arasında Evliya Kalesi olarak ünlendiği halde burada bir Mevlevi tekkesinin henüz bulunmadığını söyleyerek Bursa’da tekke kurmasını istediğini yazar. Setbaşı yakınlarında bir tekke kurar. Daha sonra Pınarbaşı’na geçmiştir. Bu tekke son yıllara kadar ayakta idi. 1030/1621 yılında yaşamını yitirmiştir. Mezarı da Pınarbaşı’nda, su kaynağının yanındadır. Tekkeden ise bir iz yoktur.
Cünnani Dede olarak ta ünlenen şairin şiirlerinin toplandığı bir Divan’ı vardır. Şiirlerinden seçtiğimiz bir ikilik şöyledir;
“Men tuti-i kudsem, ten fani kafesimdir.
İhya edem emvatı mesiha nefesimdir”
(KÜTÜK III, s. 332; GÜLZARI SÜLEYHA, s. 108,123; HÜLASETÜ’L VEFEYAT, s. 17,22, REVZATÜL MÜFLİHİN, s. 16; ZÜBDETÜ’L-VEKAİ, s. 331-334; ESRAR DEDE, ; BURSALI TAHİR I. s. 81; ESLAF, s. 175-177; GÜLDESTE, s. 128; TURYAN, s. 32; BAYKAL, s. 73) BALDIRZADE, s. 19; SEFİNEYİ EVLİYA, III.s. 58; EVLİYA ÇELEBİ I, s. 383, II.390; M. Kara, Tarih ve Toplum Dergisi, S. 65 (1989) s. 23, s. 279; MİRAT-I BURSA, s. 17; MM, S. 18)
