USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bursa'da cami olarak kullanılan kiliseler

09-02-2016

Balkanlardaki Osmanlı eserlerine yapılan muamelelere hep tepki gösterdik. Camilerin kapısına kocaman kilitler vurulmasına ve yıkılmaya yüz tutulmasına, haklı olarak kızdık. Oysa Bursa’da bulunan Hıristiyan tapınakları olan kiliselere yaptığımız muamele de çok farklı mı? Nitekim Bursa’daki Rum kiliseleri konusunda hiçbir çalışma yapılmamış olması, bu eserlerin gözden çıkarılmış anlamına gelmez mi?

Bugün Bursa’da ayakta kalabilen kiliseler, cami olarak kullanılmasına borçludur. Bir kısmı da fabrika veya depo olarak kullanıldığı için yıkılmadı. Bursa merkezdeki Ermeni Kilisesi ile Demirkapı Kilisesi uzun süre fabrika olarak kullanıldı. Köylerde gördüğüm kiliselerin çoğu ise ahır, samanlık ve depo olarak kullanılıyordu. Farklı amaçla olsa da, bir tapınağa yakışır saygınlıkta işlevlerle kullanılmalı. Ancak bu eserler işlevlendirilerek ayakta kalabilir. Buna en güzel örnek Mudanya Kilisesi’dir. Uzun süre sinema olarak kullanılan kilise, günümüzde Uğur mumcu Kültür Merkezi olarak, Mudanya’nın en yararlı eserlerinden biri olmuş. Bu nedenle de Bursa’nın en sağlam kilisesi olarak varlığını sürdürmekte.

Bursa’da bulunan dinsel yapılar içinde en orijinal yapı ise, Karacabey Tümbekli Camii’dir. Çünkü bu cami, her üç dinin birleştiği mekan görünümünde… Girişinde, Hıristiyan haçlı sütün başlığının karşıladığı bu yapı, uzun süre Yahudilere Havra olmuşken bugün de Müslümanlara cami olarak hizmet vermekte. Cami/havranın bahçesinde bugün Yahudi mezar taşları bulunmakta.[1]

80 yıl öncesine kadar Bursa’da bulunan yüzü aşkın kiliseden bugün çok azı günümüze geldi. Birçoğu bin yılı aşkın tarihleriyle Bursa’nın kültürel varlıkları olan kiliselere sahip çıkarak korumak, insanlık tarihi olduğu kadar, kent tarihimiz için de çok önemli. Bursa Büyükşehir Belediyesi, yıllardır harabe durumunda bulunan Hocaalizade Mahallesindeki Fransız Kilisesini restore ederek kültür evi yaptı. Haftada bir de ibadete açık. Umuyorum, benzer girişimler, Bursa’nın çeşitli köşelerinde bulunan 30’a yakın kilise için de uygulanır.

Bursa fethedildiğinde, ilk iş olarak Tophane’deki en büyük kilise camiye çevrilmişti. Daha sonra da İznik alındığında Ayasofya Kilisesi camiye çevrilmişti. Bursa’da faaliyet gösterin Rum köylerindeki kiliselerin çoğu, 1923 yılından sonra köye yerleşen göçmenler tarafından camiye dönüştü. Bu kilise-camilerden Gemlik, Demirtaş, İsmetiye, Gürsu, Zeytinbağı ve Burgaz’dakiler halen kullanılmakta. Burgaz’daki Aziz Taxlarchoi Kilisesi 2000 yılına kadar cami olarak varlığını sürdürmüşken yıkıldı. Gemlik Balıkpazarı semtindeki Panagia Pazariotisa Kilisesi, 1923 yılında camiye dönüştürülmüş olup bugün son derece sağlam olarak ayakta kalan Bursa kiliselerinden biri. Demirtaş’ta 1834 yılında yaptırılmış Koimesis Kilisesi de, 1924 yılından sonra camiye dönüştürülmüş olup halen aynı amaçla kullanılmakta. İsmetiye köyünde bulunan Mikhael Taxiarches/Taksiarhon kilisesi, 1923 yılından sonra uzun yıllar boş kaldı. 1948 yılında camiye dönüştürülen kilise, kısmen değişiklikler yapılsa da, bugün halen cami olarak kullanılmakta. Gürsu’daki Panagia Kilisesi de camiye çevrilip en orijinal biçimiyle cami olarak varlığını korumuş.

Mudanya'nın Aydınpınar köyündeki Hagios Apostoloi Kilisesi de, 1923 yılından sonra camiye dönüştürülmüş, 1980 yılına kadar da cami olarak kullanılmıştı. Dereköy’deki harika kilise yapısı da, uzun yıllar cami olarak kullanıldıktan sonra terk edildiği için bir harabeye döndü. Yalıçiftlik köyündeki eski kerpiç ve ahşaptan yapılmış kilise de uzun yıllar cami olarak kullanılmışken, 10 yıl önce yıkılıp yerine cami yapılmak istenirken engellendi. Halen yapı, yarıya kadar yıkık durumda. Karacabey’in Çamlıca köyündeki Aziz Georgios’un adını taşıyan kilise, 1924 yılından sonra camiye dönüştürülmüşken, bugün harap durumda. Özlüce Köyündeki kilise de uzun yıllar cami olarak kullanıldıktan sonra terk edildi. Nilüfer Belediyesi restore etmekte olup kültür merkezi olarak hizmete açacak.

Karacabey’e bağlı Karakoca köyündeki Zoodochos Kilisesi de, bir süre cami olarak kullanılmıştı. 1847 yılında yapılan kilise-cami bugün harap ve bakımsız durumda. Kilisenin üst örtüsü tamamen yıkılmış. Yaylacık köyündeki kilise de bir süre cami olarak kullanılmıştır.

M.Kemalpaşa’ya bağlı Akçapınar köyünde bulunan Hagios Paraskeva adını taşıyan kilise de, 1923 yılından sonra camiye dönüştürülmüşken, yeni cami yapılınca terk edildi. Halen harap ve samanlık olarak kullanılmakta. Ahşap kiliseler içinde ayakta kalan tek örnektir.

[1] Farklı bir örneği de, 1869 yılında Bursa’ya gelen von Warsberc, aktarmıştır: “Avrupa'ya dönünce, hep onu sordum oradaki insanlara; Türklerin hoş görmezliğinden yakınanlara sordum; camilerini ele geçirip, oralarda namaz yerine ayin yaptırsaydınız, Hıristiyan duaları okutsaydınız, acaba tepesinde alem ile tuğrayı da dokunmadan saklar mıydınız? Burada mermer blokları arasında rastladığım haç işaretlerinin yüzlerce yıl öylece saklanması, bence onlara saygıdan ileri gelmiyor. Hayır, Türkler kendi dinsel inançlarının, yabancı bir dinin kalıntılarını yok etmeye elvermediği kanısındadırlar.”