USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bursa'da yönetsel örgütlenme

Bursa, 6 Nisan 1326 tarihinde, Orhan Bey döneminde Osmanlıların eline geçmiştir. 1326-1331 ve 1335-1365 yıllarında iki kez Osmanlı Devletine başkentlik yapmıştır.

11-02-2016

Bu dönemde kentte büyük gelişmeler olmuş, çok sayıda anıtsal eserler yapılmıştır. Daha sonra uzun yıllar Hudâvendigâr Livasının bir sancağı olarak varlığını sürdürmüştür. 1831 yılında iller ile ilgili yeni bir düzenleme yapılmıştır.

Hudâvendigâr Eyaleti, önceleri Anadolu’nun geniş bir bölgesi olduğu için tımarların çoğu serbest idi. Diğer yandan Bursa'da çok sayıda anıt­sal yapı olduğu için birçok köy, bu anıtların yaşaması için vakıf köyü olmuştur. Kanuni devrinde Bursa'nın 1966 köyünden 477'si vakıf köyüdür.

Osmanlı Beyliği, Bursa bölgesini ele geçirdiği zaman Yenişehir, Bey kenti idi. Daha sonra 1326 yılında Bursa fethedilince Bursa devletin ilk gerçek başkenti olmuştur. Ancak Bursa’nın sürekli merkez olması, İznik ve İzmit'in alınmasından sonra olmuş ve Bursa bey sancağı adıyla Orhan Gazi'nin oğlu Murad Bey'e verilmiştir.(Âşıkpaşazade, s.162)

Osman Gazi'den başlayarak ele geçirilen yerler, o toprakları alan Bey'lere verilmişti. Daha sonra buralara sancak olarak savaşta asker başbuğu olanlara verilmeye başlanmıştı. Edirne başkent olunca Bursa’nın önemi azalmamış, İstanbul'un fethine kadar aynı derecede önemini korumuştur. Devlet, Rumeli ve Anadolu Beylerbeyi olarak eyaletlere ayrılınca da, eyalet merkezi Kütahya olmuştur. (Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Ank.1982, C.I,  s.118, 122, 127, 504) Bursa da, bu süreç içinde Anadolu Eyaletine bağlı bir sancak olarak XIX. yüzyıla kadar varlığını sürdürmüştür.(41) 1831 yılında Osmanlı Devletindeki yerel yönetimde yeni bir düzenleme yapılınca, Hudâvendigâr Eyaletinin merkezi yine Kütahya olmuştur. Bu tarihte Bursa Sanacağı'na bağlı bulunan kazalar şunlar idi: Orhaneli/Adranos, Gemlik, Mihaliç/Karacabey, Kirmasti/M.K.Paşa, Mudanya, Yenişehir, İnegöl, Lefke, Gölpazarı, Taraklı, Torbalı, Karamihal, Karahisar, Gümüşhisar, Nallıhan, Beypazarı, Küllük Mihaliçi, Günyazı, Seferhisar, Söğüt, Yarhisar, Pazarcık, Domaniç, Harmancık, Soma, Gönen, Gökçedağ, Kebsut, Aydıncık, Ayvacık, Bergama, Kete, Bayramiç ve Kozak.  İznik ve Pazarköy/Orhangazi bu tarihte Kocaeli Sancağı'na bağlı kazalar idi.(42) 1858 ve 1867 yılında yapılan yerel yönetim reformları sonrasında oluşturulan Hudâvendigâr Livası(ili)sının merkez sancağı Bursa olmuştur. 1870 yılında yapılan yerel yönetimdeki yeni düzenlemeye göre ise Bursa Sancağına bağlı şu ilçeler vardı: Gemlik, Mudanya, İnegöl, Yenişehir, Karacabey,  Harmancık ve Bilecik. Bu tarihte M.Kemalpaşa Karacabey'e, İznik Yenişehir'e, Pazarköy/Orhangazi Gemlik'e bağlı birer nahiye(bucak) idi. Adranos/Orhaneli de merkez ilçeye bağlı bir bucak idi. 1881 yılında Orhaneli ile M.Kemalpaşa ilçe merkezi olmuştur. 1885 yılında Bilecik'te Ertuğrul Sancağı kurulunca, İnegöl Ertuğrul Sancağı'na bağlandı. 1887 yılında ise Yenişehir Bilecik'e bağlandı.  Gemlik'e bağlı bir bucak olan Pazarköy/Orhangazi de, 1893 yılında yeniden kaza(ilçe) oldu. Cumhuriyet öncesinde, 1920'li yıllarda ise  Bursa'ya bağlı ilçeler şunlardır: Mudanya, Gemlik, Orhangazi, M.Kemalpaşa, Karacabey ve Orhaneli.

1913 yılında Karasi (Balıkesir), 1915 yılında Kütahya ve Karahisar(Afyon), 1918 yılında da Ertuğrul (Bilecik) Hudâvendigâr vilayetinden ayrıldılar. 1918 yılından sonra ise Hudâvendigâr adı, Bursa Vilayeti olarak değiştirilmiştir. 1924 yılında çıkarılan yasalar ile yönetsel örgütlenmede livalar kaldırılıp iller oluşturulmuştur.  1927 yılında Bursa'ya bağlı ilçeler; Mudanya, Gemlik, Orhangazi, M.Kemalpaşa, Karacabey ve Orhaneli. 1926 yılında Bilecik'e bağlı olan İnegöl ve Yenişehir ilçeleri Bursa'ya bağladı. 1930 yılında ise Yenişehir'e bağlı bir bucak olan İznik, Bursa'ya bağlı bir ilçe merkezi oldu. 1953 yılında Keles, 1987 yılına Orhaneli'nin bucakları olan Büyükorhan ve Harmancık ile Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer merkez ilçeleri, 1990 yılında ise, Kestel ve Gürsu  ilçeleri kurulmuştur. Bugün Bursa'ya bağlı 17 ilçe ile 7 bucak merkezi vardır. 

Bursa ve civarını oluşturan Hudâvendigâr eyaleti, çok büyük olduğu için, kaza ve köylerin büyük çoğunluğu serbest (dirlik) tımardır. Bu nedenle, Bursa’nın köy ve kasabalarının vergilerini toplayan "sahibi arz", aynı zamanda vergi topladığı bölgenin asayişi ile de sorumlu idi. Bu işi de dirlik sahibi yalnız başına yapamayacağı için, bölgesine, kendisini temsilen Naib veya Voyvoda olarak anılan görevliler gönderirdi. Ayrıca bu kişiye yardımcı asker veya zabıta görevlileri tutardı. Buna karşılık, asayiş olayları sonunda alınan vergileri de Beylerbeyi değil, dirlik sahibi alırdı. Serbest olmayan köylerin asayişi ise, Sancakbeyi tarafından sağlanırdı. Sancakbeyi, Sancak Subaşısı aracılığı ile kazaları kontrol ederdi. İlçelerde ise Sancakbeyinin temsilcisi olarak Toprak Subaşısı görev yapardı. Köylerde ise Hükümet görevlisi olarak Köy Subaşıları görev yapardı. 

Nüfus: Bursa, Orhan Bey tarafından fethedildiği zaman ancak 2 bin evlik bir kentti. Fetih sonunda kentte birçok sosyal tesisler yapıldı. Bu nedenle özellikle Orta Asya'dan gelen göçler ile Bursa’nın nüfusu arttı. Ancak İstanbul fethiyle Bursa'daki bu gelişme durmuş, hatta gerilemiştir. Bursa'dan birçok göçler olmuştur. Örneğin Bursa'daki Ermeniler ve Yahudiler İstanbul'a  çağrılmıştır. Bu tarihte Bursa’nın nüfusunda önemli bir azalma olmuştur.

1485 yılında Bursa'da yaklaşık 5 bin hane bulunur ki, bu 25 bin nüfus demektir. 1530 yılında ise Bursa'da 6.351 hane bulunmaktadır. Bu da yaklaşık 35 bin nüfus demektir. Bu tarihlerde başlayan Celali ayaklanmaları nedeniyle, güvenli olduğu için Bursa'ya yoğun bir göç yaşanır. 1573 yılında Bursa'da nüfus ikiye katlanarak 70 bin civarına ulaşır.(43) Bu nüfus, o tarihte Avrupa’nın Köln, Münih gibi birçok büyük kentinden kalabalık olduğunu gösterir. Ancak bu tarihten sonra Bursa tekrar ufalır. Bursa, 1573 tarihli nüfusuna tekrar, ancak 1940'lı yıllarda ulaşmıştır. Özellikle yangın ve depremler ile Bursa çok tahrip olmuştur. 1855 yılında Bursa'ya gelen Ubicini, Bursa’nın dörtte üçünü harap olmuş görür. XIX. yüzyılda Bursa, nüfusuna göre çok geniş bir araziye dağılmıştır.

1831 yılında, Bursa merkez ilçede, 16.138 erkek vergi yükümlüsü bulunmaktaydı. Bu da nüfus olarak  70 bin kişi demektir.(44)

1870 yılında ise; Bursa'da 35.709, Orhaneli'nde 9.759, Gemlik'te 6.263, Mudanya'da 4.303, Tirilye'de 1.715, İnegöl'de 12.447, Yenişehir'de 6.932, Harmancık'ta 3.970, Karcabey'de 11.262, M.Kemalpaşa'da 4.123, İznik'te 5.886 ve Orhangazi'de 7.608  olmak üzere 109.975  erkek nüfus yaşamaktaydı.

Bursa dört kez büyük nüfus artışına uğramıştır. Bunların ilki, Bursa’nın fethi ile olmuştur. Birçok gazi ve abdal, müritleriyle ve aşiretleriyle gelip yerleşmişlerdir. İkincisi 1530-1570 yıllar arasında Celaliler'den kaçanların Bursa'ya sığınmaları nedeniyle nüfus iki misli artmıştır. Üçüncü büyük nüfus artışı, XIX. yüzyılın ikinci yarısında olmuştur. Bursa bu dönemde, Doğu'dan Ermeni göçleri ile, 1880'li yıllarda 93 Göçmenlerinin yerleşmesi ile büyük nüfus artışı yaşamıştır. Bursa'da dördüncü büyük nüfus artışı, 1975 yılından sonra yoğun olarak fabrikaların kurulması üzerine; Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgesinden gelen göçler nedeniyle olmuştur. Bursa merkezde, 1955 yılında 129 bin kişi yaşarken, 10 yıl sonra bu nüfus 212 bine çıkar. 1975 yılında 360 bine çıkan Bursa’nın nüfusu, 1980'li yıllarda Bulgaristan göçü de eklenince, 1985 yılında 612 bine çıkar. Bugün halen Bursa’nın nüfusu büyük hızla artmakta olup, kent nüfusu bir milyonu geçmiştir.

Raif Kaplanoğlu