Çağdaş anlamda alan/meydan, kent merkezinde bulunan ve kamusal yapılarla çevrili toplanma yeridir. Bu açıdan bakıldığında, Türk şehirlerinde merkezde bir toplanma mekânı yoktur. Türk şehirlerinde batılı anlamda meydan kültürü, 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra oluşmaya başlanmıştır.
Bursa'nın 1326'daki fethinden XV. yüzyılın ortasına, yani İstanbul'un fethine kadar büyüklü-küçüklü 198 adet eser sayılabilmektedir. Bunlardan 33'ü Orhan Gazi, 20'si I. Murat, 46'sı Yıldırım Bayezıt, 22'si Çelebi Mehmet ve 77'si II. Murat devrinde inşa edilmiştir.
Orhan Gazi'nin 34 yıllık beyliği sırasında bir yandan askeri seferler sürerken diğer taraftan da iskân politikasının gereği olarak çeşitli imar faaliyetleri de devam etmiştir. Birçok yapıların ilk tecrübeleri bu sırada başlamıştır. Bu devrede inşa edildiği tespit edilen eserlerin 33 kadarı Bursa'dadır. Bunlardan da 11 adedi zamanımıza kısmen değişikliklerle intikal etmiştir. Bu eserlerden en önemlisi hiç şüphesiz Orhan Gazi Külliyesi'dir.
I.Murad Hudâvendigâr devrinde Bursa’daki eserler sadece 20 adet kadardır. Bunlardan da zamanımıza 15 tanesi ulaşmıştır. Aslında bu devirdeki yapılar çeşitli şehirlere dağılmış olarak 66’ya ulaşmaktadır. Bu da Orhan Gazi devrindeki 130 abidenin yarısı kadardır.
Yıldırım Bayezıt döneminde, Orhan Gazi devrinde başlayan kanatlı camiler, tek kubbeli ve ulu cami tipleri devam ettiği gibi, bir hayli medrese, hamam, imaret, han türbe ve zaviye yapılmıştır. Bursa'da tespit edilen 46 eserin bugüne kısmen veya tamamen sağlam kalanı 24 tanedir.
Çelebi Mehmet döneminde Bursa'da yapılan eser sayısı 22 adettir. Bunlardan 17 tanesi kısmen veya tamamen zamanımıza intikal etmiştir. Bu devirdeki en mühim eser Yeşil Cami ve Külliyesidir. Sultan II. Murad devrinde Bursa'da yaklaşık 72 adet eser yapıldığı sanılmaktadır. Bunlardan 25’i bugün yoktur.