USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bursa bölgesinde Türklerin iskân ve imarı

Osmanlı Beyliği’nin, batıya doğru Hıristiyan arazide yaptığı fetihler sırasında ele geçirdiği toprakların yönetimi için, zaman zaman göçebe Türk unsurları göç ettirdiği bilinmektedir.

11-02-2016

Türkmenler sadece savaşmak için değil, iskân için de Anadolu’ya gelmişti. XII. yüzyılda Anna Kommena’ya göre Selçuklular, İznik’i başkent yaptıklarında sadece bir üs olarak kullanmadılar, savaşçılarının kadınları ve çocuklarını getirerek, bir İslam kenti yapmaya çalışmışlardı. Anadolu’nun batısı birkaç yıl içinde, bir daha kurtulmamak üzere Türklerin eline geçmişti.

Türkler Bithynia ve Bursa bölgesine geldiklerinde, bu bölgede üç kuşaktır yaşayan Türk ve Müslüman unsurları bulmuşlardı. Bu nedenle, Bithynia bölgesi çok çabuk Türkleşmişti. Ancak bu kez, Hıristiyan unsurlar Bithynia’yı terk etmeye başlamıştır. Bu da, bölgenin boşalmasına ve ekonomik zarara neden olmuş, ekonomik dengeler bozulmuştur. Çünkü, Türkler ile Rumlar arasında zamanla uyumlu bir ekonomik ilişki oluşmuştu. Bu ilişki her iki toplum için son derece yararlı ve neredeyse vazgeçilmez bir pozisyondaydı.

Osmanlı yönetimi, daha ilk yıllardan başlayarak yerli Hıristiyanların yerlerinde kalmalarına olanak sağlamaya çalışmıştır Birçok kale alındıktan sonra yerli halkın Hıristiyan olarak yerinde kalması için izin verilmiştir. Gibons da, yerli Hıristiyanların bir kısmının, Bizans’ın kendilerini terk etmeleri nedeniyle din değiştirerek bölgede kaldığını yazmaktadır. (Gibons 1998: s.49) Bazı Bizans yazarlarına göre Bursa’nın yerli halkı da, bazı ayrıcalıklarla Bursa’da kalmışlardır.(18) Çünkü Bursa’daki Hıristiyanların ürettiği ipek, dokumacılık ve çömlekçilik işleri, başka bir yerde yapılamayacak, ancak yerel olanaklarla yapılacak ilkel çalışmalardı. (Gibons, 1998: s.52) Bizans kaynaklarına göre de, İznik’in fethedilmesinden sonra çömlekçi ve çini işçileriyle, dokumacılarının İstanbul veya diğer başka yerlere gittiklerine dair büyük bir göç hakkında kayıt yoktur. (Gibons 1998: s.53)

Osman ve Orhan Bey’in yanında Mihail Köse, Samsama ve Evrenos Beyler gibi Rum yöneticiler bulunuyordu. Hatta bunların bir kısmının uzun süre Hıristiyan olarak bu görevi sürdürdüğü Osmanlı kroniklerinde yer almaktadır. Osmanlı yönetimi, göçebe Türkleri Anadolu’dan Rumeli’ye sürerken, özellikle Bursa bölgesine de, Rumeli’nden bir kısım Hıristiyan unsurları iskân etmiştir. Çünkü ilk fetihler sırasında, özellikle zengin Bithynia bölgesindeki Hıristiyanlar göç edince, topraklar boşalmıştır. Bu nedenle, Rumeli’den özellikle Bursa bölgesindeki topraklara Hıristiyan savaş esirleri sürülerek, birçok yeni köy kurulduğu görülmüştür.

Osmanlıların uyguladığı bu iskân siyaseti, Bithynia’da sık sık uygulanagelmiş bir Bizans iskân anlayışının neredeyse aynısıdır. Özellikle X. yüzyıldan sonra, Anadolu’da İslam saldırıları nedeniyle boşalan verimli arazilere, Rumeli’den getirilmiş Hıristiyanlar yerleştirilmiştir. Bu Hıristiyanlar, Balkanlarda Bizans ile yapılan savaşlarda yenilmiş halkın sürgün olması biçimindeydi. Bu uygulama ile hem boşalan verimli araziler değerlendirilmiş oluyor, hem de Türk ve İslam tehlikesine karşı bir güç oluşturma stratejisi uygulanmak isteniyordu. Bizans İmparatorları II. İoannes ve Manuel Komnenos de Sırpları, Yalova-İzmit-İznik bölgesine yerleştirmişti. Bursa bölgesine Türkler geldiğinde, bu bölgede bulunan Hıristiyanların tümü Rum değildi. Bursa ve civarında çok sayıda Bulgar ve Sırp köyü vardı.

Raif Kaplanoğlu