Asıl adı Hızır Çelebi olan şair, Bursa Müftüsü Ahmed Paşa’nın oğludur. Sefine’de adı Seyit Nasrettin olarak anılan kişi aynı olmalı. Emir Sultan’ın müridi olan şeyh, Bursa’da bir tepe üzerinde gömülmüştür.
İlk İstanbul kadılığı görevini üstlenen şair, Bursa Kaplıca Medresesi müderrisliği de yapmıştır. Emir Sultan’ın yanında yetişen şair, XVI. yüzyılda yaşamıştır. Kutsal gerçekler konusunda yazdığı şiirlerinde Buhari veya Hızri mahlaslarını kullandı. Saadetname adlı bir kitabı bulunan şairin şiirlerinden seçilmiş birkaç ikilik şunlardır;
“Anın ki bugün gül gibi keffinde zeri var
Her gonca-i lebih ölenin eylerse yeri var.”
“Ger hicap olur ise talat-ı canane tenim
Bir avuç hak nedir ki kala gözümde benim.”
“Sen mehin mihri ile ilyur isen alemden
Afitabe güneş-ü tas-ı felektir leğenim”
(LATİFİ, s. 237; SEFİNE-İ EVLİYA I, s. 294)