USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Atpazarı Mahallesi

Bursa'nın eski mahallelerinden biri idi

07-03-2016

Tatarlar Köprüsü’nün batısında, Tekel Deposu’nun arkasında kalmaktadır. Mahallenin adına en eski, 1463 tarihli belgelerinde rastlanmıştır. Ancak Bursa'daki birçok pazar gibi, bu pazar da birkaç kez yer değiştirmiştir. İlk olarak Atpazarı, İtfaiye civarındaki İpek Hanı’nın bulunduğu yerde idi. Nitekim ünlü tarihçi Neşri; "Orhan Gazi zamanında Gökdere, Balıkpazırı'nda, yani şimdiki Çakırağa Hamamı civarında akardı. Bu derenin karşı sahilinde Atpazarı yapıldığını” yazar. Neşri daha sonra; “şimdi ol Atpazarı, Sultan Hanı olmuştur. Atpazarı burada az kalmıştır" demektedir. Mahalle, eski sicillerde at pazarı anlamına gelen Arapça Pazarıesb veya Suku'l-Feres adlarıyla da anılmıştır. Mahalle mescidini ise, İsfendiyaroğlu İbrahim Bey ile Çelebi Mehmet'in kızı Selçuk Hatun'un çocukları olan Hatice Hatun veya eşi Zağnos Paşa yaptırmıştır. Ayverdi'ye göre ise Atpazarı Mescidi’ni, Hoca Alizade Mehmet Çelebi yaptırmıştır. Hundi Hatun da katkı sağlamıştır. Kepecioğu, mahallede Hadicesultan Mescidi bulunduğunu yazar ki, bu Kanberler Mescidi’dir. Mahalle Bursa'nın, ikinci önemdeki ticaret merkezi idi. Mahallede bulunan işyerleri ve hanlar, özellikle Kanuni döneminden sonra büyük canlılık gös­termiştir. 1530 yılında mahallede 67 hane yaşarken, 1573 yılında hane sayısı 119'a çıkmıştır. Aynı tarihte 40 hane de kiracı bulunan mahalle, Bursa'nın en kalabalık mahallelerinden biri idi. Kanberler’e yakın olan bu mahallede çok sayıda olay olduğu kadı sicil belgelerinden anlaşılıyor. Özellikle Atpazarı Hamamı, olayların en yoğun olduğu yerdi. 1924 yılında nüfusu azaldığı için Kanberler Mahallesi ile birleşip tek muhtarlığa bağlanmıştır. Bugün bu adla bir mahalle bu­lunmamasına karşın halk arasında halen Atpazarı olarak anılmaktadır. Mahallede bulunan hamama, Atpazarı Hamamı denildiği gibi, Sürmeli Atpazarı'nda hayvan satışı yapılmaktaydı. Bu pazarda satılan hayvandan vergi alınırdı. Koyundan gelen vergi, 1540-1575 yılları arasında 80-100 bin akçedir. (Bak. ZAĞNOS, KANBERLER)

Raif Kaplanoğlu