Holmium laser enucleation of prostate (holep) yönteminin prostatın lazer ile enükle edilerek çıkarılması anlamına geldiğini belirten Üroloji Uzmanı Dr. Mesut Yeşil, “Hastalar gece ve gündüz çok sık idrara çıkarlar. İdrar tazyikinde azalma, damlama ve kaçırma ortaya çıkar. Prostat hastalığının cerrahisinde birkaç yöntem vardır. Son dönemlerde artan kapalı prostat ameliyatları hastalara konfor sunmaktadır. Ancak, Avrupa ve Amerika’da kullanılan holep tedavisi Türkiye’de de kullanılmaya başlandı. Son dönemde yapılan çalışmalarda holep tedavisinin diğer minimal invaziv cerrahi yöntemlerden daha avantajlı olduğu gösterilmiştir. Bu sebeple son yıllarda dünyada tercih edilen bir teknik haline gelmiştir. 80 gram üstü prostatlarda holep tedavisi, hastanede çok kısa kalış süresi, kısa sonda uygulama süresi, kapalı cerrahi olması, kan kaybının yok denecek kadar az olması sebebiyle açık cerrahiden üstündür” dedi.
Holep tedavisinin prostat tedavisinde yeni altın standart olarak görülmekte olduğunu belirten Yeşil, “Prostat tedavisinde açık cerrahi müdahale günümüzde neredeyse tamamen terk edilmiştir. Sınırlı bazı vak'alar dışında yeri yoktur. TUR, greenlight ve plazmakinetik gibi yöntemlerde prostat dokusunun tamamen çıkarılamaması sebebiyle geride rezidüel (artık) doku kalır. Hasta idrarını tam olarak yapamayabilir. Rezidüel doku zamanla büyüyüp kanamalara ve işeme problemlerinin nüks etmesine sebep olabilir. Holep tedavisinde ise hastanın idrar yaptığı kanaldan girilerek, holmium lazerle kapalı olarak yapılır ve büyüyen prostat, kapsülünden ayrılarak çıkarıldığı için hastada hiç prostat dokusu kalmaz. Önceki lazer ameliyatlarında doku çıkarılmadığı için tekrarlama riski çok yüksektir. Ancak holep tedavisinde tekrarlama riski çok düşüktür” şeklinde konuştu.
