Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Polonya’daki resmi temasları kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Çelik yaptığı açıklamada, “Avrupa’nın bir vizyon ortaya koyması gerekiyor Türkiye ile olan ilişkilerine. Avrupa ile ilgili tartışmalara Polonya’dan baktığınızda, Polonya’nın da böyle talepleri var. Yani Polonya’da da arzu edilen nedir? Ülkelerin özerkliklerine, ülkelerin kendi özel pozisyonlarına önem veren bir esnek Avrupa Birliği karar mekanizmasının ortaya çıkması. Yani oturup da Brüksel’den verdiğiniz karar çalışmıyor, işlemiyor. En son bunu nerede gördük. Hem gönüllü yerleştirme konusunda, hem göç politikası konusunda alınan hiçbir karar hayata geçmemiştir. Örneğin gönüllü yerleştirme konusunda oradan bir kota dağıttılar. Polonya’ya 6 bin kişi düşüyordu. Henüz bir kişi bile yerleşmedi. Ya da en çok Fransa’dan bu konularda ses çıkıyor. Ama görüyorsunuz en son maalesef çok acı bir resim vardı. Köprülerin altında mülteciler yatmasın diye belediyeler oralara kayalar yerleştiriyorlar. Bu insanlar ne yapacaklar bu soğukta? Hem kamp göstermiyorsunuz, kalacak yer göstermiyorsunuz. Öte yandan Almanya ile ilgili tartışmalara bakıyorsunuz kimse üzerinde durmuyor. 9 bin çocuğun kaybolduğundan bahsediliyor. Bu çocuklar nasıl kayboldu? Her şeyin görüldüğü, takip edildiği bu devletlerde 9 bin çocuk nasıl kayboluyor” dedi.
"SON DERECE YANLIŞ"
Avrupa Birliğinin uzun zamandır bir Türkiye politikası olmadığını da söyleyen Bakan Çelik, "Genişlemeden Sorumlu Komiser, adı Genişlemeden Sorumlu Komiser ama konuşmalarında Türkiye’yi sürekli olarak komşuluk politikası bağlamında konumlandırıyor. Bu son derece yanlış bir tutum. Hiçbir konuda karar alınmıyor. Bizim zirveden beklentimiz şöyledir. Yılın ilk yarısında yapılsın bu zirve, yani ilk altı ay içerisinde yapılsın. Bundan sonra teoride kalmayacak. Türkiye-AB katılım müzakereleri bakımından ne üreteceksiniz, bunun somut sonuçları bakımından bahsettiğimiz önemlidir. Örneğin vize serbesti konusunda ne üreteceksiniz, biz bunları görmek istiyoruz. İngiltere, Brexit’le kendi geleceğini AB dışında konumlandıran bir ülke. AB ile müzakere yürüten ülkeler, kendi geleceklerini AB’nin içinde gören ülkeler. AB’den çıkmak isteyen ülkeyle, oraya girmek isteyen ülkeyle aynı görüyorsanız genişleme konusunda iflas etmişsiniz demektir. Aşırı sağcıların inisiyatifine kalan ve kendi içerisinde hem zihniyet düzeyinde hem ideolojik düzeyde onlarca Berlin Duvarının ortaya çıktığı bir tablo ortaya çıkarır" ifadelerini kullandı.
(İHA)
