Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen ‘Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri 2017’ programında yaptığı konuşmada, "Bu ödül törenlerinin esas amacı Türkçenin o güzel sözünün gereğini yerine getirmektir, ‘marifet iltifata tabidir.’ Bizim milletimizin içerisinde var olan son derece güçlü ve köklü kültür ve sanat geleneklerimizi bugünde yaşatmak ve ileri ki nesillere aktarabilmek için bu alanda emek harcamış olan, çile çekmiş olan uzun yıllar hele hele geçmiş dönemleri göz önünde bulundurursak yokluklar, kıtlıklar ve bir takım kısıtlar altında çalışan kültür ve sanat insanlarımızı onları ortaya çıkararak onların göstermiş olduğu marifetlerine devlet nezdinden en üst noktadan iltifatlar davranmak herhalde kültür ve sanat dünyamızı zenginleştirecek en önemli hususlardan birisidir” ifadelerini kullandı.
"BİZLER AÇISINDAN BİR VEFA, KADİRŞİNASLIK ÖRNEĞİDİR "
Kültür ve sanat özel ödülleri dolayısıyla 4 önemli bilim ve sanat insanına ve bir de önemli kültür merkezi olan bir müzeye ödül vereceklerini kaydeden Kurtulmuş, “Gerek Safa Önal, gerek Nurhan Atasoy, gerek Süleyman Uludağ, gerekse Cüneyt Kosal her birisi kendi alanında abidevi birer şahsiyettir. Onların kendi alanlarında yapmış olduklarında sinemada, musikide, Osmanlı tarihinde, İslam felsefesi ve tasavvuf üzerinde yapmış oldukları katkılar ortaya koymuş oldukları eserler her türlü takdirin üstündedir. Biz bu zatlara bu büyük bilim ve kültür insanlarına gösterdiğimiz bu iltifatla aynı zamanda sonraki nesilleri de ciddi şekilde teşvik etmiş oluyoruz. Aynı zamanda bu en azından bizler açısından bir vefa, kadirşinaslık örneğidir ve böylece bu büyük kültür ve sanat insanlarımıza gerçekten devlet adına, millet adına vefamızı göstermiş oluyoruz. Her birisine hayırlı bereketli uzun ömürler, bundan sonraki hayatlarında da kendilerine hayrülhalef olacak nice insanları yetiştirme imkanını Cenabı Allah’ın bahşetmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
KURTULMUŞ’TAN ÖZEL SEKTÖRE ÇAĞRI
Bakan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Beşinci ödülümüz ise önemli bir müze. Bayburt’un 45 kilometre uzağında Anadolu’nun bir tarafında son derece başarılı son derece güçlü bir şekilde hazırlanmış olan bir müze. Bu müzeyi Cumhurbaşkanımızda lütfedersen gidip yerinde ziyaret etme imkanımız olursa çok faydalı olacağını düşünüyorum. Türkiye üzerinde yaşadığımız bu memleket, birer ferdi olmaktan memnuniyet duyduğumuz, bu millet kültürel bakımdan, sanat bakımından estetik bakımından fevkalade zengin bir birikime sahip, fevkalade büyük bir çeşitliliğe sahiptir. Bunların ortaya çıkarılması gün yüzüne çıkarılması devletin kamunun bir görevi olduğu kadar aynı zamanda da artık oldukça ciddi mesafe katetmiş olan Türk özel sektörünün de sosyal sorumluluk alanlarından birisidir. Bu vesileyle Baksı Müzesi’nin ödüle layık görülmesi Türk özel sektörünün de kültür ve sanat alanındaki sponsorluklarını artıracak ilave bir teşvik olmasını ümit ve temenni ediyorum. Böylece önemli bir kısmı hala gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen tarihi, kültürel yönlerimizin bir şekilde gün yüzüne çıkarılarak sanat ve kültür dünyasıyla ve insanlarıyla buluşturulmasında Türk özel sektörü de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olur ve bu şekilde Türkiye’nin sanat kültür edebiyat alanına ciddi şekilde destek vermiş olur. İnşallah önümüzdeki yıllarda giderek artan bir şekilde bu ödül törenlerinin Türkiye’de değerli bir ödül mekanizmasına dönüşmesini temenni ediyorum.”
(Pelin Üzek Kılıç/İHA)
