- Adres
- Nilüfer - Mustafakemalpaşa - Karacabey
Uluabat Gölü, Bursa ile Karacabey arasında, Bursa'ya 30 km uzaklıktadır. Göle gitmek için, Bursa'dan kalkan köy minibüsleri veya Belediye otobüslerine binmek gerekiyor. Ya da her yarım saatte, Bursa'dan İzmir yönüne giden otobüslerden birine binip, Gölyazı kavşağına inilebilir. Kısa bir yürüyüş ile göle ulaşabilirsiniz. Böylece zeytin ağaçları arasında, kıvrılarak giden yoldan yürüyerek köye yaklaşırken, uzaktan Ulubat Gölü’nü değişik açılardan görme olanağımız olur. Gölün üzerindeki altın sarısı renk, sanki içinde bir hazine saklarcasına insanı kendisine çeker.
Apolyond, çok eskiden bu yana önemli bir iskele idi. Bölgeden toplanan ürünler, yelkenli gemilerle İstanbul'a gitmekteydi. Gölyazı çevresinde gezerken, adanın dört bir yanının kayıklarla ile dolu olduğunu görürsünüz. Nerede ise, kayıklardan sahil görünmez.
Uluabat gölündeki adalardan en büyüğü Nailbey veya Manastır adıyla da anılıyordu. Daha sonra Terzioğlu, Kerevit, Arifmolla ve Kızadası yer alır. Nailbey Adası'nda bulunan manastır, Bursa ve çevresinde, günümüze kadar gelebilen en eski manastırlardan biridir. 825 yılından önce yapıldığı tahmin edilen bu yapı, birçok kez onarılmış olmasına karşın bugün oldukça bakımsızdır. Üst örtüsü tamamen çökmüştür. Kaynaklara göre 7-8 keşişin yaşadığı bu kilise, Aziz Konstantinos'a adandığı için adaya Konstantinos da denilmektedir. Köylüler ise, sır dolu bu ada ile ilgili birçok söylence anlatırlar. Sahilden ancak birkaç yüz metre uzaklıkta olan Kızadası'nda üzerinde çok ünlü bir Apollon Tapınağı bulunmaktaydı. Tapınağın taşlarının büyük bölümü, yerinden sökülüp Haydarpaşa İskelesi’nde kullanılmış. Türk kaynaklarına göre bu adanın adı Gilyos olup, Osmanlı Devleti’nin ilk deniz seferidir. Orhan Gazi'nin komutanlarından Kara Ali, 1308 yılında bu adayı barış ile ele geçirmiş. Türk geleneğine göre Kara Ali, bu adada bulunan ve Rumlarca büyük saygı gören bir papaz ile ailesini Orhan Gazi'ye götürmüş. Orhan Gazi'de bu papazın güzel kızını, Kara Ali ile nikahlamış.
Uluabat Gölü'nün balıkları çok ünlüydü. Turna, kefal, sazan balığı, bugün gölden en çok çıkarılan balıklardır. Ancak, göle akan derelerin kirlenmesi nedeniyle, Apolyond'un o ünlü yayın balığı artık yok denecek kadar azalmış. Gölden çıkarılan en kazançlı ürün ise, düne kadar kerevittir.
1998 Yılı RAMSAR Uluslararası Su Kuşları Bakımdan Önemli Sulakalanlar Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınan ve “Yaşayan Göl” unvanına sahip Uluabat Gölü’nde Uluabat Gölü Yönetim Planı aracılığı ile kamu kurumları, özel kuruluşlar ve STK’ların işbirliği ile korumaya yönelik pek çok çalışma yürütülmektedir.