BURSA.COM/ M. SERKAN YAVUZ
Bursa.com’da Bahar Görgün’ün sunduğu Mahalle Komiteleri programına konuk olan Nilüfer Belediyesi Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay ile kent konseyinin çalışmalarını konuştuk.
Nilüfer Kent Konseri Genel Sekreteri Elvan Atay, Nilüfer Kent Konseyi’nin bir özgürlük alanı olduğunu belirterek Nilüfer Kent Konseyi hakkında şunları söyledi: “Kent Konseyi, kentlinin dünyaya, Türkiye’ye kendini ve kentini geliştirmek için tüm sözlerini özgürce, sıkılmadan, korkmadan dile getirebileceği bir yerdir. Önerileri istekleri demokratik çerçevede tartışılarak yapılması taraftarıyız. Biz her kesime açık bir konseyiz. Kentin hakkı ve hukukunu koruma üzerine çalışmalarımızı inşa ediyoruz. Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler var. Bu sözleşmeleri takip ediyoruz. ‘Uyuluyor mu, uyulmuyor mu’ diye. Çoğunlukla uyulmadığı için çok işimiz oluyor. Sonsuz bir alanız aslında. Nilüfer Kent Konseyi şöyle bir yer; gelip ‘ne yapabilirim’ diye sorabilirsiniz.‘’
GÖNÜLLÜLÜK ESAS
Nilüfer Kent Konseyi’nde çeşitli çalışma gruplarının bulunduğunu belirten Genel Sekreter Atay, ‘’Buralarda gönüllülük yapabilirsiniz. Bunun dışında ‘Benim bir projem var. Kentle ilgili şu eksikliği hissediyorum’ diye geldiğinizde bu gerçekten bir eksiklikse değerlendirmeye alıyoruz. Projeyi yürütme kurulumuza sunuyoruz. Onun onayından geçerse getirdiğiniz projeyle diğer tüm dernek ve bileşenlere çağrı çıkarıyoruz. Nilüfer Kent Konseyi’nde konuyla ilgili grup oluşturuluyor. Herkes temsilcisini gönderiyor. Sonrasında yürütme oluşturuluyor, konuyla ilgili ve çalışmalara başlıyoruz” dedi.
Genel Sekreter Elvan Atay, kırsal alanlarda da çalışmalar yaptıklarını dile getirerek konuşmasına şu şekilde devam etti: “Aktif yurttaşı hizmetin ötesinde görüyoruz. Hizmeti geliştirecek olan görüyoruz. Hizmeti çok önemli olarak görüyoruz ama biz burada hizmet üretmiyoruz aslında, biz burada yardım faaliyeti de yürütmüyoruz. Burada hak temelli bir yaklaşım var. Olmazsa olmazımız; katılımcı demokrasi ve katılımcılığı gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Büyükşehir yasası değiştiğinde köylerimiz bir gecede mahalle oldu. 22 köyümüz şu an bizim mahallemiz. Bununla ilgili kırsal alan çalışma grubu kurduk. Kentleşme sürecine onları dahil etmek, sorunlarını anlayabilmek, onların önerilerini taşıyabilmek için kırsal alan grubumuz çalışmalarını sürdürüyor” ifadesini kullandı.
Nilüfer Kent Konseyi Gençlik Meclisi hakkında da bilgiler veren Genel Sekreter Atay, “Bizim pek çok grubumuz var; Kadın, Çocuk, Genç gibi. Gençlik grubumuz çok güzel işler yapıyor. Herkes buraya rahatlıkla gelebilir. Güvenliğimiz var; gelip çay, kahve içebilirler, sohbet edebilirler, düşüncelerini paylaşabilirler. Toplantıya katılmasalar bile burası kentin evi, kentlinin evi, hatta Bursa’nın evi. Gençlik gurubunun birçok projesi var. Büyükşehir yasasının değişmesiyle kırsal bölgelerindeki liseli öğrencilerin otobüs seferleri gibi bir sürü şey değiştiği için araçsız kaldılar. Otobüsler belli zamanlarda, belirli saatlerde gitmeye başladı. Buraya gelen liseli bir çocuk Küçük Sanayi İstasyonu’nda 3 saat bekliyordu. Gençlik grubu bunu ele aldı. Dedi ki ‘ne yapılabilir? Etüt merkezi mi açalım, buradaki çocuklar ders mi çalışsın, çorba mı içsin; nasıl bir şey yapalım? diye. En sonunda bir belgesel çekmeye karar verdiler. Kırsaldaki çocukların yaşadıklarını bire bir kentliye gösterdiler. Liseli çocuklar karda kışta sabahın 6’sında geliyorlar, akşam 7’de evlerine dönüyorlar. Belgeselde okuldaki serüvenlerini de gösterdiler. En sonunda biz bunları alıp ilgili makamları ziyaret ettik, taleplerde bulunduk. Sağ olsun Nilüfer Belediyesi talebimizi duydu. ‘Tamam biz servis ayarlayacağız’ dediler. Bu çocuklar şimdi tek tek evlerinde toplanıyor“ dedi.
OYUN ENGEL TANIMAZ
Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi’nin inanılmaz bir iş başardığının altını çizen Atay şunları söyledi: “O kadar katılımcı, o kadar kendilerince bir proje yaptılar ki. Çok paydaşlı bir projeydi. Projenin adını ‘Oyun Engel Tanımaz’ koydular. İki yıl bu projeye çalıştıktan sonra Nilüfer Belediyesi’ne kazandırdılar. Onun öyküsü şöyle; değerli bir öğretmenimiz çocuklarla başlatıyor. Nasıl bir park tasarlardınız diye… Aslında tüm konularda böyle olması gerekiyor; kullanıcılara danışılması gerekiyor. Kaldırımların bile bize danışılması lazım. Çünkü biz kullanıyoruz. Kullanıcılara sorarsak doğru işin nasıl ortaya çıkacağını gerçekten çocuk meclisimiz bize gösterdi. O anlamda çok kıymetlidir. İki yıl boyunca çocuklar geldiler. Pasaj anlamında, proje anlamında, gidip dışarıda bir mekana nasıl bakılır anlamında pek çok eğitim aldılar. En önemlisi de burada engeli engelsiz çocuklar beraber çalıştılar. Eğitim aldıktan sonra bir park tasarladılar. Bütün oyuncakları kendileri tasarlamıştı. Tüm oyuncakları engelli arkadaşlarının da kullanabilmeleri için tasarladılar. Sonrasında belediyeye gittik. İhsaniye’de bir yer gösterdiler. Bir ay önce de açılışını yaptık, şu an da kullanımda. Katılımcı demokrasiyi burada kullandık. Hem İstanbul’da, hem de Bursa’da üniversiteler var işin içinde. Onun dışında odalar var. Çocukların gönderildiği okullar var. Devlet - özel okul olarak ayrım yapmıyoruz. Ama devlet okullarına daha fazla destek oluyoruz. Çünkü hiç güçleri yok. Tabi biz bütün çocuklarımız bir tutuyoruz. Parkta kendilerine bir oda yaptılar, orda çalışacaklar artık. Bu iki yılda sadece parkla ilgilenmediler. Artık Nilüfer’de ‘Çocuk Hakları Günü kutlanıyor oldu. Tüm çocuklara haklarını öğretiyoruz. 23 Nisan şenliklerimiz oluyor, kırsalda şenlikler yapıyoruz.”
İmkan verildiğinde her bireyin muhteşem olabileceği vurgusunu yapan Atay, yaptıkları projelerinin bitmediğini, yeni bir sürpriz proje hazırlığı içerisinde olduklarını ve projenin ‘Elinden Olanın Diğeriyle Paylaşması’ konseptiyle çalışacağını ve bunun hazırlıklarını yaptıklarını sözlerine ekledi.
