Ali Ay konuşmasında şöyle dedi: “Kongremizin, hem hayırlara vesile olmasını diliyor, hem de sağduyulu, camiamıza yakışan bir seçim atmosferinden, Bursaspor’umuzun kazanarak çıkmasını istiyorum. Ben, yaptığı her işi severek yapan özellikle Bursaspor başkanlığını aşkla, tutkuyla, gururla ve dört elle sarılarak yapan bir dostunuzum. Geride bıraktığımız 2,5 yılda içine düştüğümüz sıkıntılı günlerden kurtarmak için büyük uğraşlar verdik. Her zaman hayatımızı adadığımız Bursaspor için hep güzel ve büyük hayallerimiz oldu. Şimdi hayal ettiklerimizi hep beraber gerçekleştirme zamanı. Şimdi Bursa’nın omuz omuza durarak kazanma zamanı. Çünkü, biz tek yumruk olduğumuzda neler yapabileceğimizi defalarca kanıtlamış çok büyük bir camiayız. Hedeflerimizi ve projelerimizi konuşmadan önce kısaca 2.5 yılda nelerle uğraştık ona değinmek istiyorum. Bizim için güvenmek ve inanmak en önemli konuların başında gelir. Yanımda, çevremde, yakınımda olanlara güvenmek benim en önemli karakterimdir. Ayrıca, inandığım dava uğruna da, sonuna kadar savaşmaktan asla vazgeçmem. Başarıya gidecek yolun inanmak ve güvenmekten geçtiğine eminim. Bu gün ilk olarak belirtmek istediğim konu şu, ben ve ekibim, Bursa’ya, camiamıza gücümüze ve projelerimize büyük taraftarımıza sonuna kadar inanıyor ve güveniyoruz. Geleceğimizi planlayacağımız bu günde geçmişte yaptıklarımızı kısaca özetleyeyim, biz, bu iki buçuk yıl zarfında çok büyük kaoslarla ve problemlerle uğraşmak ve onları çözmek zorunda kaldık. Kanımız, canımız her şeyimizle bu mücadeleyi verirken inancımızdan ve güvenimizden hiç şaşmadık. Yaptığımız her şey Bursaspor’umuza helali hoş olsun. Hangi mevkide görev alınırsa alınsın Bursaspor’a hizmet etmek bizim için kutsal. Biz bu kutsal görevi icra ederken gönül isterdi ki, hemen sportif başarılara ulaşalım. Camiamızın coşkusuna coşku katalım. Ama gerçekler çok başkaydı. Bugün sizlere bu gerçekleri tekrar hatırlatmak istiyorum. Biz, Bursa’nın vefasına inanıyoruz. Bursaspor için kim ne yaparsa yapsın asla unutulmayacağını da biliyoruz. Görevimize başladığımızda yaşadığımız ekonomik sıkıntıları hepiniz hatırlıyorsunuz. Biz hiçbir zaman zorluklardan kaçmadık. Bursaspor için asla kaçmayız. Bursaspor’dan ne geliyorsa başımızla beraber. Ben sıkıyı görünce kaçan, zoru görünce saklanan biri değilim. Nöbet yerini terk etmek bize yakışmaz. Eğer öyle biri olsaydım, bu kongre bir sene önce olağanüstü olarak gerçekleşirdi. Son zamanlarda sosyal medyada çeşitli, kasıtlı yanlış haberlerin olduğunu defalarca gördük. Bu manipülasyonlar takımımıza çok zarar verdi. Benim için sosyal medya burasıdır. Benim için hesap yeri de burasıdır, mahşeri vicdan da burasıdır. Şimdi er meydanındayız. Hakikate bakalım. Biz inanıyoruz derken hakikatten bir milim sapmayacağımızın sözünü veren bir ekibiz. Hakikat şu ki, biz maddi anlamda çok sıkıntılı bir süreci hatasız yönetmeye çalıştık. Eğer bu kaos iyi yönetilmeseydi kulübümüz hayati problemler yaşayacak, Allah korusun belki de puan silme, futbolcularını kaybetme riski yaşayacaktı. Allah’a bin şükür bu dönemleri zorlansak da atlattık. Bütün spor kulüpleri ekonomik kriz içinde. Bursaspor’umuz için bütün imkanları sonuna kadar zorlayarak finansal krizi çözmek için savaştık. Bu süreçte; Aset-Aktif Bank meselesinin çözülmesi, belimizi büken faiz oranlarının düşürülmesi, Özlüce tesislerimizin ecri misil borcunun çözülmesi gibi hayati konuların çözümü ile uğraştık. İnsan üstü bir efor ve emek göstererek, kent dinamiklerinin ve ileri gelenlerinin destekleriyle çözüme kavuştuk. Bu problemin çözümü inanın gelecek başarılarımızın kanıtı. Gelecek güzel günlerin garantisi bu günlerde akıttığımız terin sayesinde olacak. Bu dönem, bakın bu gün 50 milyon Euro değer biçilen stadyumun gelirlerinin yüzde 15’i Aset’e gidecekti. Bunu biz engelledik. Belimizi büken faiz oranlarını yüzde 21 22 oranlarını yüzde 16 civarına çektik. Bu güne kadar FIFA’da hiç bir olumsuz dosyamız yoktur. Biliyor musunuz? Özlüce tesislerimiz için 6 - 7 milyonluk gibi yüksek bir bedel kira ödemek zorunda kalacaktık. Bu bedelin ödenmemesi için yaptığımız bize gösterdiği destek için sayın valimize, belediye başkanımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Başımızda olan vergi belasını hepiniz biliyorsunuz değil mi? Sırf bu vergi problemi nedeniyle Pablo Martin Batalla transferi yapılamıyordu. Bursaspor Batalla’yı oynatamayacak duruma düşmüştü. Nasıl mı çözdük? Transferin son günü önce Batalla transferi için bütün ilişkilerimizi kullandık. Vergi Dairesi başkanımızın bizzat desteği ve şahsi kefaletimle önce transferi gerçekleştirdik. Sonra biliyorsunuz 124 milyon TL tutan vergi borcunu yapılandırmayla 12,5 milyonla yapılandırdık. Bunu da 7 senede ödeyeceğiz. Bu finansal mücadelede kurtardığımız para; vergi yapılandırması hariç 10 milyon Euro, belki de üzerinde. Biz bu paranın Bursaspor’un cebinden çıkmasına izin vermedik. Biz, finansal krizle mücadele ederken gelirler oluşturmak için uğraştık. Bir kulübün sürekli gelirleri yoksa yaşayacağı kaosu hep beraber gördük. Gayrimenkul denince kızan arkadaşlar var ama, iki gayrimenkulümüz ve artı 15 gün sonra ihalesi sonuçlanacak gayrı menkulden sonra kulübümüzün kasasına girecek para 60 milyon TL biz hayal satmıyoruz gerçekleri söylüyordum burada. Bu miktar değer olarak aktifimize yazıldı. Belirtmek isterim ki, söz verdiğimiz finansal başarının yolu, krizleri yönetmekten geçer. Biz öncelikle bunu başardık. Renktaşlarımın yaşadığı heyecan ve mutluluk, benim açımdan, hiçbir parayla pulla ölçülemez. Değeri bence çok büyük olan o sevinci, her Bursasporlunun yüzünde yeniden görmek için her şeyi göze almaya hazırım. 2010 yılı öncesinde çareyi ve çözümü kendi aramızda ve içimizde bulduk. çare; ayrışmak, bölünmek değil elleri birleştirmek, bir olmaktır. Bugünkü gibi değil arkadaşlar. Çare; bursa şehrinin asi ve dik duruşunda saklıdır. Bunu ortaya çıkarmak da benim boynumun borcudur. Konya maçını oynadığımız akşam stattaki atmosfer, Bursa ve Bursaspor gerçeğini tam anlamıyla yansıtmaktaydı. Biz, tek yumruk olursak, kimse bizi yenemez. Biz bu anlayışı daim kılmak için tekrar adayız. Bizim kurtuluş mücadelemiz 3 yıllık ana bir plana bağlı. Hepimiz bu planı nasıl uygulayacağımızı göreceğiz. Başarıya giden yol bu planın gerçekleştirilmesine bağlı. Size bir şey sorayım mı? Biz kongre kararı aldıktan sonra kulübün hayatını devam ettirmesi için gereken ödemeleri de yaptık. Şimdi; bizim için verdiği emeği geri almak istiyor diyenler var. Bunu yapacak olsam bu ödemeleri kongre kararı almışken neden yapalım? Biz, er meydanını terk edecek karakterde değiliz! Görevden kaçmak ne bana, ne size, ne de bir başka Bursasporluya yakışır. Başta da söylediğim gibi, iyi niyetten ve dürüstlükten asla ayrılmadım. Beklediğimiz gelirler oluşmayınca, bizi rahatlatacak projelerin gerçekleşmesi biraz zaman alınca, gözümü bile kırpmadan kulübüme kaynak aktardım. Kendi adıma aldığım kredilerin faizlerini de kendim ödüyorum, Bursaspor’a ödetmiyorum bunu bilin. Pazartesi günü ihtiyaç olursa bir bu kadar daha veririm ben Bursaspor’u çok seviyorum. Fonlarla uğraşacak vaktim yok. 300 milyona yakın teklif geldi bana da. 100 milyon bana 100 kendilerine 100 de avantayı alacaklara, Ben böyle belirsizliklere girmem. Bursasporumuz için 900 bin Euro faiz bedelini her yıl kendim ödüyorum. Belki inanılmayacak rakamlar, ama hakikat bu. Bu hakikat ile yüzleşmekten hiç kaçmadık. Bursaspor kasasından bir kuruş para çıkmadan çözmek için savaşıyoruz. rakamları açalım. Bunu ilk ve son kez söylüyorum, kuruşu kuruşuna kadar; 11 milyon 695 bin 40 euro, 1 milyon 350 bin dolar 5 milyon 881 bin 500 tl, bu rakamlar şahsen benim sağladığım katkıdır. Bunun yanı sıra yönetici arkadaşlarımın sağladığı katkılarla finansal bir savaş verdik.
Hesaplar ortada isteyen pazartesi Kulübe gelin beraber bakalım şimdi size bazı önemli ipuçları vermek istiyorum… özellikle ekonomik konularda, tam istediğimiz sonuçları almak için neler yapmalıyız? 19 ocak 2016 tarihinde seçildiğimizde 3.15 TL olan Euro, bugün 5.50 tl seviyelerinde. Kulüplerin en büyük gider kalemini oluşturan oyuncu ödemelerinin dövizle yapılması, çok açık söyleyeyim bütün kulüplerin belini bükmüş durumda. Biz tek başımıza karar alıp, ödemelerimizi Türk lirası üzerinden yapıyoruz dersek, transfer edecek oyuncu bulamayız. Ama kulüpler birliği bu konuda karar alır ve Türkiye futbol piyasasında Türk lirası konuşulursa, kulüpler olarak kur artışına karşı kendimizi koruma altına almış oluruz.B konu kulüpler birliğinde takip ettiğimiz, konuşulmasını sağladığımız bir konu. 19 Ocak 2016 tarihi itibariyle toplam borçlarımızı Euro üzerinden hesapladığımızda, yani bugün itibariyle borçların yaklaşık 15 milyon Euro azaldığını söylediğimizde, kimileri bakkal hesabı yapıp, kamuoyunu yalan yanlış yönlendirmeye çalışıyor. Matematik oyunları gerçeği değiştiremez. Açın bakın, bizden başka hangi kulüp Türk lirası üzerinden hesap yapıyor, Türk lirası üzerinden konuşuyor. Bu bir yanıltmaca ya da göz boyama değil, işin gerçeği ve başarıdır. Genel kurul delegeleri arasında ekonomist de var işadamı da. Hadi biri çıksın da kurdaki artışın borçlarımız üzerinde etkisi yoktur desin. Ekonomik gerçekleri bilerek ve anlayarak büyüme projelerimizi gerçekleştireceğiz. Samimiyetle söylüyorum; menajer önerisiyle ya da telkiniyle bir tek oyuncuyu bile kadromuza katmadık. Ama ne oldu? Pahalı ve kaliteli oyuncular alabilirsiniz ama bu iyi bir takım, anlaşmış bir takım, armaya, formaya adanmış bir takım ortaya çıkarmanız için yeterli olmayabilir. Hayattaki en değerli şey tecrübedir. Tecrübe de, öyle 6 ayda, bir senede kazanılacak bir şey değildir. Sütten ağzımız yandı artık yoğurdu üfleyerek yeme vaktidir. Son divan toplantımızda 5 maddelik bir manifesto açıkladım. Dedim ki; daha profesyonel, daha yerli, daha verimli, daha bilimsel ve daha kucaklayıcı olacağız. Neden daha profesyonel? Hangi işi yapıyorsak yapalım… Tecrübe ve profesyonellerle büyüyeceğimizi biliyoruz. Biz bu dönemi profesyoneller dönemi olarak belirledik. Artık sportif konularda işi uzmanlarına bırakıyor ve bizler yönetmen değil, denetleme koltuğuna oturuyoruz. Bu konuda yepyeni bir yapılanma modeli oluşturduk. Scout’u, menajeri, direktörü ve teknik adamı kapsayacak şekilde, tümüyle yeni ve güvenilir isimleri göreve getiriyoruz. Bu, sadece sportif konularda değil, idari ve finansal meselelerde de uygulayacağımız bir yöntemdir. Özetle vurgulamak istediğim şudur; süreçleri, iyi seçilmiş, liyakati tam profesyoneller yönetecektir. Neden daha yerli? Yabancı statüsündeki değişiklik, Türk futbolunun kucağına bırakılmış bir bombadır. bunu geç de olsa kulüpler de federasyon da anladı. Türkiye coğrafyası, bereketli bir coğrafyadır ve bu coğrafyanın içinde en kaliteli ürünün alınabildiği yer şüphesiz Vakıfköy’dür. Sağ olsunlar, başta taraftarlarımız bu gerçeğin farkına çok önce varabildikleri için “İkinci şampiyonlar Vakıfköy’den çıkacak” diye yeri göğü inletmiş ve farklılıklarını bu konuda da göstermişlerdir. Biz ne istiyoruz? Bursaspor forması giyen her futbolcunun, adanmışlık ve aidiyet duygusuyla yüksek bir şekilde, armaya sahip çıkmasını istiyoruz. Bunu kim yapabilir biliyor musunuz? Bunu; futbolu Vakıfköy’de öğrenmeye başlayan ve her gece formasını yastığının altına koyarak uyuyan çocuklar yapabilir. Bunu Enesler, Ertuğrullar yapabilir. Bir değil, onlarca Enesler yetiştirmek ve onlara Bursaspor forması giydirmek için 3 yıllık bir altyapı vizyonu hazırladık, bunu da 28 Mayıs’tan itibaren hayata geçirmek boynumuzun borcudur. Manifestomuzda daha verimli dedik. Daha verimli projelerimizi hazırladık. Bu noktada dikkat edeceğimiz husus, branşların kendi gelir kaynaklarını yaratabilecek bir yapıya kavuşmaları olacak. Gereksiz harcama ve istihdam yükünden kurtulmak birinci önceliğimiz. Yeri geldiği için projelerimize de buradan bir geçiş yapmak istiyorum. Stat dediğimizde aklımıza gelir getirecek unsur olarak sadece stadın ismi ve ticari alanlar geliyor. Halbuki olay bununla sınırlı değil. Kongre alanına girerken siz de fark ettiniz. Gerek stadımızın içinde, gerekse başka alanlarda yeni gelir fırsatları ortaya çıkarttık. Bunların ilki, 1963 tribünü ve yeni nesil localardır. Kitapçığımızda ayrıntılı olarak bütün bilgileri bulabilirsiniz. Batı alt tribünündeki bu alanda yeni nesil localarımız da en yakın zamanda kullanıma sunulacak. Bursaspor, gücünü tribünden, taraftarından alan bir kulüptür. Bu gerçekten hareketle, Türkiye’de bugüne dek eşi benzeri görülmemiş bir uygulamayı gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de yok ama bunun örnekleri Avrupa’da var. Projeler içinde beni en heyecanlandıranı da bu. Güney kale arkasına yeşil duvar örüyoruz. yani, Türkiye’nin parmakla gösterilen, en değerli, en ateşli taraftar grubunun gücüne güç katmak için pası Bursaspor veriyor, golü tribün atıyor. Güney kale arkasındaki bütün koltukları kaldırıyoruz. İddia ediyorum, süper ligin en ucuz biletini biz satacağız. bu konuda kulüpler birliği ve federasyon ekseninde yaptığımız çalışmayla, yasada yapılacak bir değişiklikle bu uygulamanın başlaması an meselesi. Taraftarımıza yönelik hizmetler bununla da sınırlı değil. Bariyerler kesinlikle kalkıyor ve stadımız 7/24 yaşanan bir stat haline geliyor bu model ile düzenli gelir sağlayan bir stat oluyor. Sayın Belediyle Başkanımızla bunu konuştuk bunu sezona yetiştireceğiz inşallah. Bizim iki altın projemiz vardı. İlkini hamdolsun kongremizin hemen öncesinde belli bir noktaya getirdik ve camiamızla paylaştık. Bursaspor spor lisesi, onlarca yıldır camiamızın hayalini kurduğu bir projeydi. Bu projenin paydaşlarını bir araya getirdik ve bütün prosedürleri tamamlayıp, imzalarımızı attık. Sıra temelini atmaya geldi ve o da kongrenin hemen sonrasındaki ilk işimiz. Bursaspor Spor Lisesi bütün Bursasporluların gurur duyduğu bir proje. Eğitimli, spor ahlakı almış ve kalbi Bursaspor için atan gençleri bu kutsal yuvada yetiştireceğiz. Bursaspor Spor Lisesi’nin kurulması konusunda bizden desteklerini esirgemeyen, sayın valimize, millet vekilimiz sayın Hüseyin Şahin’e sayın yıldırım belediye başkanımıza, ilgili bakanlık temsilcilerine, federasyonumuza ve bunun için emek veren yönetici arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum. Futbolcu fabrikamız olan Vakıköy’ün en önemli eksiği bir eğitim kurumuydu ve şükürler olsun bu eksiği de tamamladık. Artık sadece futbolcu değil, iyi eğitimli bireyler, iyi sporcular ve sonucunda iyi futbolcular yetiştirerek Türk ve dünya futboluna yeni bir nesil armağan edeceğiz. Sahada şampiyon olmaları bize yetmez, sınıfta da şampiyon olacaklar. Bu projenin büyüklüğü 5 sene içinde Türk spor kamuoyu tarafından anlaşılacaktır. Altın projelerimizden ikincisi Kendir Yaylası’ndaki kamp ve eğitim merkezimizdir. Projemizi Bursaspor sosyal medya hesapları üzerinden incelemişsinizdir. Bütün projeleri tamamlandı. Onun da çok yakında temelini atacak noktaya geleceğiz. 262 dönümlük dev bir arazi üzerine inşa edeceğimiz tesiste, 200 yatak kapasiteli bir konaklama merkezi ve aklınıza gelen her branşta kamp yapılmasına olanak tanıyacak spor sahaları olacak. Restoranları, eğlence alanları koşu ve yürüyüş parkurları, içinde ne ararsanız var. yılın her döneminde, yayla turizmi de dahil olmak üzere, 12 ay yaşayacak dev bir kompleks.
Bursaspor hem artık kendi tesislerinde kamp yapacak, hem de kamp yaptırmak suretiyle sürekli bir gelir kaynağına kavuşacak. Tekrar stadımıza dönüyorum. Bu arada küçük bir hatırlatma yapayım. Ben bu kongre döneminde, diğer aday arkadaşlarımın ortaya koyduğu projelerle ilgili ağzımı açıp tek kelime etmedim. Emeğe saygısızlık benim tabiatımda yok. Ama rica ediyorum. Romantik duygularla hareket etmek, Bursaspor’a hiçbir şey kazandırmaz. Ayakları yere sağlam basan işlerle yürüyoruz. Stat isminin satışı ve ticari alanların kiralanmasıyla ilgili, uzun süredir devam eden bir çalışmamız var. 12 şirket ile görüştük 3 tanesi ile görüşme halindeyiz. Biri olumlu döndü 10-15 gün içinde olumlu dönecekler. İsim hakkı konusunda yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. ama ticari alanlar konusunda son noktayı koymak üzereyiz. Gayrimenkul üzerine uzmanlaşmış, finans ve profesyonel hizmetler kurumu olan JLL firmasıyla sözleşme imzalama aşamasına geldik. JLL, 80 ülkede 287 kurumsal ofisiyle hizmet veren ve 5,2 milyar dolarlık bir küresel yıllık gelire sahip devasa bir firma. Söz konusu firmayla kongrenin sonrasında imzaları atıp, ticari alanlarımızı, son derece farklı bir konseptle hizmete açıyoruz. Bakın daha Bursamobile, E-Sports, Bursaspor kredi kartları, erişilebilir stat projesi, stadyum turu ve müze gibi konuları henüz size daha anlatamadım. Bu projelerimiz sürekli gelir sağlayan projeler. Biz önce, finansal krize derman olmaya çalıştıkSsıra gelirler arttırmak ve sportif başarıda. Sizleri gecenin bu vaktinde daha fazla tutmak istemiyorum ve son bir konuyla konuşmamı bitirmek istiyorum. Bu arada taraftarın bütününü kapsayacak şekilde, mahalle ve dernek temsilcileri aracılığı ile, özkaynak ve sponsor destekli bütçe yaratmak suretiyle, ‘etkinlik grubu’ oluşturulması konusunda eyleme geçiyoruz. Yedek yönetim kurulunda görevli yöneticilerimizi bu grubun faaliyetleri konusunda görevlendiriyoruz. Özellikle camiamızı sosyal alanlardaki reflekslerini daha da geliştirmeye yönelik bu proje, saha dışında etkin bir rol model olmamızda son derece önemli bir rol oynayacaktır. Hayattaki en değerli şey tecrübedir. Yaşadığımız iyi ya da kötü olayların sebep-sonuç ilişkilerini bir bir analiz ettik. Hayaller, sadece hayal satarak değil, gerçekleri de işin içine katarak gerçekleştirilebilir. Şimdi planlarımız ve hayallerimizi gerçeğe dönüştürme vakti. Başarı elde etmenin bir gereği de tecrübedir. Sportif açıdan ben görev süremde bir başkan olarak arzu edilen başarıları göremedim. Bu durum ancak asıl heyecanımızı, umudumuzu yitirdiğimizde sorundur. Ben, ilk günden daha yüksek bir taleple başarı arzuluyorum ve elde ettiğimiz tecrübeler bu konuda kesinlikle yolumuzu açacaktır. Herkesin bilmesini isterim ki, bizler inancımız ve isteğimizle ilk günden daha hırslıyız. Hepsi alanlarında yetkin, başarıya aç ve Bursaspor için yaşayan insanlardan bir ekip kurduk. Bu düşünceler içinde tecrübeli ve aynı hırs içerisinde olan eski ekip arkadaşlarımla birlikte genç ve yeni yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımız da ekibimize katıldılar. Biz, kendimizi tekrarlamak için yeniden aday olmuyoruz. Kendimizi geliştirmek, aşmak ve daha başarılı işler yapmak, sportif başarıyı getirmek için aday oluyoruz. Özetle, bizim karakterimizde inanç, güven ve sözünde durma var, bizim için bir gün değil, her gün Bursaspor, bir kere daha güveninizi istiyor, saygılar sunuyorum.”
